10 Şubat 2017 Cuma

Aleksandr Sergeyeviç Puşkin

Aleksandr Sergeyeviç Puşkin (Rusça: Алекса́ндр Серге́евич Пу́шкин) (6 Haziran, 1799—10 Şubat, 1837), Rus şair ve yazar. Birçok kişi tarafından en büyük Rus şairi ve Rus edebiyatının kurucusu olarak kabul görmektedir.

 

Hayatı

Aleksandr Sergeyeviç Puşkin, 1799’da Moskova’da doğmuştur. Babası Sergey Lvoviç, soylu bir ailenin ilk çocuğudur. Annesi Nadejda Osipovna Hannibal’in dedesi Etiyopya'lı Hannibal’in Rus Çarı I. Petro’nun vaftiz çocuğudur. Puşkin soylu bir ailenin üyesidir. Annesi ve babası eğitimli insanlardır. Puşkin, ilk bilgilerini yabancı eğitmenlerden edinmiştir. Henüz sekiz yaşındayken Fransızca Rusça bilmektedir. On bir yaşına geldiğinde ise özgürlükçü ve alaycı yazarlarını beğendiği Fransız Edebiyatı’ndan etkilenerek Fransızca şiirler ve komediler yazmaya başlamıştır.
Döneminin tanınmış şair ve yazarları, Puşkin’in evine gelip gidenler arasındadır. Ancak hiçbiri onu kendisine Rus masallarını anlatan, eski Rus türkülerini söyleyen dadısı kadar etkilememiştir. Yaşlı dadısı Arina’nın anlattıkları, Puşkin’in çocukluk ruhunda önemli izler bıraktığı düşünülmektedir.

Şiire başlaması

Puşkin, on iki yaşına geldiğinde, Rus Çarı I. Aleksandr’ın Tsarskoye Selo’da (Çar’ın yazlık köyü) açtırdığı okula yazdırılmıştır ve buradaki altı öğrenim yılı boyunca tıpkı okulun diğer öğrencileri gibi, Petersburg’a gitme izni verilmeden dış dünyadan kopuk bir şekilde eğitim görmüştür.
Puşkin’in lise yıllarında yazdığı şiirlerinde gerçekçilik eğilimi açıkça göze çarpmaktadır. O dönem şiirinde kullanılmayan kaba ve gündelik sözcükleri kullandığı şiirleriyle Derjavin’in dikkatini çekmeyi başarmıştır.
Artık ünlü bir şair sayılmaya başlayan Puşkin, okul yıllarından sonra Petersburg’a gitmiştir. Yazdığı ve birçoğu yasaklanan özgürlükçü şiirleri ve taşlamaları bu sıralarda toplum arasında yayılmıştır. Rus edebiyatı tarihinde şiir, ilk kez olarak, herkes üzerinde hayranlık uyandırmıştır. Yeni doğan ve adeta üzerine titrenen bir çocuk gibi coşku ile büyümeye başlamıştır.
 
Rus Çarı I. Aleksandr tarafından Kafkasya’ya atanmış ve burada ünlü “Kafkas Esiri” ve “Bahçesaray” adlı destanlarını yazmıştır. Onun edebiyatında ne klâsik şiirin kuralcılığı ne Romantizmin etkileri yer almaktadır. Puşkin, gerçeği olduğu gibi anlatmayı istemektedir.
Kafkasya’dan dönen Puşkin’in Rusya’daki askeri yönetime karşı oluşundan dolayı dört yıl süreyle başkente girmesi yasaklandı ve ailenin sahip olduğu Mihaylovskoye köyünde yaşamak zorunda bırakılmıştır. Hükümet tarafından oğlunu gözetim altında tutmakla görevlendirilen babası da görevini yerine getirmiştir.
Yirmi dört yaşındaki Puşkin, bu sürgün döneminde yedi yıl sonra tamamlayacağı Yevgeniy Onegin adlı romanını yazmaya başlamıştır. Çingeneler, Peygamber ve Boris Godunov adlı önemli eserlerini de yine bu sürgün yıllarında yazmıştır.
Bu uzun sürgün döneminden sonra Rus Çarı I. Nikolay tarafından Moskova’ya çağırılan genç şairin kaleminden çıkan her şey artık çarın sansüründen geçecektir. Polis baskınları ve aşk serüvenleri ise Puşkin’in yaşamının ayrılmaz parçaları olmuştur.

Evliliği

Puşkin, bir baloda eski yüksek rütbeli bir memurun kızı olan Natalya Gonçarova ile karşılaştı ve bu genç kıza aşık olmuştur. Puşkin Natalya’ya evlenme teklif etmiştir; Natalya ise, şairin evlenme teklifini belirsiz bir tarihte cevaplanmak üzere ertemiştir. Puşkin, bu durum karşısında umutsuzluğa kapılmıştır ve Moskova’dan uzaklaşmak istemiştir. Bu nedenle de, 1829’da, bir gözlemci olarak Rus ordusuna katılmıştır ve Osmanlı topraklarına gelmiştir. Sonradan yazdığı Erzurum Yolculuğu adlı eserinde yol izlenimlerini anlatmış olan Puşkin’in, daha başka birçok eserinde de Erzurum’dan aldığı esinler yer bulmaktadır.
Moskova’ya dönmüş olan Puşkin, Natalya’ya evlenme teklifini yinelemiştir. Uzun çekişmelerden sonra Natalya’nın ailesini de ikna etmeyi başarmıştır ve sonunda nişanlanmıştır. Natalya ise, bu duruma karşı kayıtsız kalır ve sadece izlemekle yetinmiştir. Natalya’nın bu tutumu da sonuna kadar böyle devam ettirmiştir. Bitmek bilmeyen soruşturmalar ve yasaklamalar yüzünden rahatsız olsa da yazmaya devam etmiştir. Yevgeniy Onegin, Don Juan, Veba Sırasında Ziyafet gibi manzum trajedyalarını ve Dubrovski, Maça Kızı gibi önemli eserlerini bu dönemde yazmıştır. Gogol ile olan arkadaşlığı da bu döneme rastlamaktadır. Öyle ki, Gogol’a ünlü Ölü Canlar romanını yazma fikrini Puşkin verdiği söylenmektedir.

Ölümü

Bu dönemde hayatına George Charles d'Anthès adında biri girmiştir. Puşkin, o sıralarda yazdığı birkaç imzasız mektup aracılığıyla, d'Anthès adındaki bu Fransız delikanlısının karısı Natalya Puşkin’e kur yaptığını öğrenmiştir. 1837’de d'Anthès’i düelloya çağırmıştır. 27 Ocak 1837'de St.Petersburg yakınında Kara Dere'nin bir köşesinde düellonun yapılmasına karar verilmiştir. Puşkin'in şahidi arkadaşı Danzas'tır. Düello'da kullanacağı silahı almak için gümüşlerini sattığı iddia edilmektedir.
Düelloda Puşkin tarafından omzundan yaralanan d'Anthès, Puşkin’i karnından yaralamayı başarmıştır. Büyük bir soğukkanlılıkla iki gün boyunca can çekişen Puşkin, Şubat ayında bir öğleden sonrası hayata gözlerini yummuştur.
Şairin öldüğünü duyunca evinin kapısının önünde toplanan ve Yevgeniy Onegin’in son baskısını tüketen halk, şairin ölümü üzerine neredeyse hükümete karşı bir ayaklanma noktasına gelmiştir. Bu gerekçe ile olayların çıkmasından çekinen polis, bir gece yarısı, şairin tabutunu gizlice kiliseden alır ve Mihaylovskoye köyüne götürerek toprağa vermiştir.
Gogol, “Puşkin, olağanüstü bir olaydır.” dermektedir; Dostoyevski daha mistik bir tavırla “Puşkin, bize gelecekten haber veren bir peygamberimizdir.” demişir. Puşkin, modern Rus Edebiyatı’nın oluşmasına büyük katkılarda bulunan yazın ve düşün adamıdır. Puşkin, klasik Batı edebiyatını ve Rus halk ruhunu sentezleyerek, Rus Edebiyatı’nda “gerçekçilik akımı”nı başlatan liderlerden biri olmuştur.
Aleksandr Puşkin'in düello günü uğradığı son yer; Peterburg Nevski Prospekt'de Wolf's şekercisidir (şimdiki Cafe Litteraturnia). Bu cafede Puşkin'in balmumundan bir heykeli bulunmaktadır.

Eserleri

  • Ruslan i LyudmilaRuslan ve Ludmila (1820) (şiir)
  • Kavkazskiy PlennikKafkas Esiri (1822) (şiir)
  • Bakhchisarayskiy FontanBahçesaray Selsebili (1824) (şiir)
  • Tsygany, – Çingeneler (öyküsel şiir) (1827)
  • Arap Petra Velikogo – Büyük Petro'nun Arabı (tarihsel roman, bitirilmemiş) (1828)
  • Poltava (1829)
  • Küçük Trajediler (1830)
  • Boris Godunov (1825) (dram)
  • Papaz ve uşağı Balda'nın hikâyesi (1830) (şiir)
  • Povesti Pokoynogo Ivana Petrovicha Belkinaİvan Petroviç Belkin'in hikâyesi (5 kısa hikâyeden oluşur: Atış, Kar Fırtınası, Cenazeci, Menzil Müdürü ve Bey'in Kızı) (1831) (düzyazı)
  • Çar Saltan Masalı (1831) (şiir)
  • Dubrovsky (1832-1833, yayınlandı1841, roman)
  • Prenses ve 7 Kahraman (1833, şiir)
  • Pikovaya DamaMaça Kızı (hikâye) (1833) daha sonra operaya uyarlanmıştır.
  • Altın Horoz (1834, şiir)
  • Balıkçı ve Altın Balığın Hikayesi (1835, şiir)
  • Yevgeni Onegin (1825-1832) (şiirsel roman)
  • Mednyy VsadnikBronz Süvari (1833, şiir)
  • Yemelyan Pugachev isyanının Tarihi (1834, düz yazı)
  • Kapitanskaya Dochka - Yüzbaşının Kızı (1836, düz yazı)
  • KirdzhaliKırcali (kısa hikâye)
  • Gavriiliada
  • Istoriya Sela GoryukhinaGoryukhino Köyü'nün Hikayesi (bitirilmemiştir)
  • Stseny iz Rytsarskikh VremenŞövalye Hikayeleri
  • Yegipetskiye NochiMısır Geceleri (kısa şiirsel hikâye, bitirilmemiştir)
  • K A.P. KernAP. Kern'ne (şiir)
  • Bratya RazboynikiHaydut Kardeşler (oyun)
  • Graf NulinKont Nulin
  • Zimniy vecherKış akşamı
Puşkin'in birçok eserini filolog Metehan Mollamehmetoğlu Türkçeye çevirmiştir.

Dış bağlantılar

Related Posts:

  • Namık Kemal Namık Kemal (d. 21 Aralık 1840, Tekirdağ, ö. 2 Aralık 1888, Sakız Adası) Türk milliyetçiliğinin öncülerinden, Genç Osmanlı hareketi mensubu, ünlü Türk yazar, gazeteci, devlet adamı, şairdir. Yurtseverlik, hürriyet, mille… Read More
  • Selahattin İçli  Selahattin İçli, (d. 6 Ekim 1923, Beşiktaş, İstanbul – ö. 14 Ekim 2006). Türk müziği bestecisi, müzisyen, tıp doktoru. 1949 yılında İstanbul Tıp Fakültesi'ni bitirdi. 1953 yılına kadar İstanbul'da özel bir hastanede v… Read More
  • Zeki Müren Zeki Müren (6 Aralık 1931, Bursa - 24 Eylül 1996, İzmir), Klasik Türk müziği sanatçısı. Aynı zamanda besteci, söz yazarı ve oyuncudur. Sanat Güneşi ve Paşa olarak anılan Müren, Türk sanat müziğinin en büyük isimlerinden kab… Read More
  • Nezihe Muhiddin Nezihe Muhiddin Tepedelengil (d. 1898, İstanbul – ö. 10 Şubat 1958, İstanbul), Osmanlı- Türk düşünür, eylemci, gazeteci, yazar, kadın hakları savunucusu . 20. yüzyıl’da Osmanlı Devleti’nde kadını toplum yaşamına dahil etme,… Read More
  • Ziya Osman Saba, Ziya Osman Saba, cumhuriyet dönemi şair ve yazarı (30 Mart 1910, İstanbul-29 Ocak 1957, İstanbul). Yedi Meşaleciler Hareketi'nin kurucularındandır. Şair olarak ün kazanan edebiyatçı, küçük hikâye türünde de eserler verdi… Read More

0 yorum:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.