Yma Sumac (13 Eylül 1922 - 1 Kasım 2008), Peru asıllı soprano.
1950'li yıllarda Exotica şarkıcılarının en tanınmışlarından biriydi. Hayret verici bir şekilde beş oktav aralığında kullanabildiği sesi ile uluslararası bir şöhrete erişen sanatçı 1955'te ABD vatandaşı olmuştur. Seyrek de olsa Ima veya Imma Sumack adlarını da kullanmıştır. Egzotik müzik de denen İnka kızılderililerine özgü yüzyıllar öncesine dayanan eski bir Peru müziği tarzını icra ediyordu.
Dünyada çok az sayıda şarkıcının erişebildiği bu beş oktavlık ses aralığından daha da şaşırtıcı olanı Yma Sumac'ın hiçbir müzik eğitimi almamış olmasıdır. Hatta bazı söylentilere göre Yma Sumac nota okumayı bile bilmiyordu.
Sadece 5 albümle efsane haline gelen ender şarkıcılardan biridir. Albümleri 50 yıldan beri defalarca yeni baskılar yapmaya devam etmiştir. 2008 yılında 86. yaşını kutlayan şarkıcı, aynı yılın 1 Kasım'ında Los Angeles, California'da hayata veda etmiştir. Sanatçı kalın bağırsak kanseri tedavisi görüyordu
Biyografisi
13 Eylül 1922 tarihinde Peru'nun kuzeyinde yer alan yüksek dağlarla çevrili bölgesi Cajamarca'nın Ichocán kentinde dünyaya gelmişti. Doğduğunda verilen ismi "Zoila Augusta Emperatriz Chavarri del Castillo" idi. Doğduğu tarih ve kökeni hakkında da çok çeşitli söylentiler ortaya atılmıştı. Daha önce doğduğu yıl ile ilgili olarak 1921'den 1929'a kadar değişik tarihler verilmişti. Ününün doruğunda olduğu 1950'li yıllarda ise son İnka imparatoru Atahualpa'nın soyundan gelen bir prenses olduğu iddia edilmişti. Hatta bir ara aslında Brooklyn veya Kanada'da doğduğu ve New York'ta şarkı söylerken Peru ile ilgili bu hikâyelerin reklam için uydurulmuş olduğu bile ileri sürülmüştü.13 yaşına geldiği zaman olgunlaşan sesi ile dikkati çekmeye başladı. Arjantin'e radyo programı yapmak üzere davet edildi. 1943'e gelindiğinde Arjantinde 16 kadar şarkıyı plak yapmıştı bile. 1942'de Orkestra şefi Moises Vivanco ile tanıştı ve evlendiler. Cholita Rivero adlı bir dansçıyı da aralarına alarak kurdukları "The Inka Taky Üçlüsü" adlı grupla İnka kızılderililerine özgü yüzyıllar öncesine dayanan eski bir Peru müziği tarzını uyguladı. Bu grupla birlikte bütün Güney Amerika'yı turlayarak konserler verdi.
Yma Sumac'ın annesinin kızlık soyadının Atahualpa olması onun son İnka İmparatoru Atahualpa'nın soyundan gelen bir prenses olduğu söylentisinin çıkmasına yol açmıştı. 1946 yılında grup New York'a gitti. Başlarda Amerikalıların onun müziğine pek hazır olmadıkları anlaşıldı, bu tarz müziği tuhaf bulmuşlardı ve fazla ilgilenmemişlerdi. Küçük gece kulüplerinden birinde şarkı söylerken orada bulunan Capitol Records plak şirketinden bir yetenek avcısının dikkatini çekince 1950 yılında bu şirketle bir kontrat imzaladı. Artık adını da resmen Yma Sumac yaptı. Bu daha büyüleyici ve egzotik bir isimdi. Artık 20'li yaşlarının ortalarında olan Sumac'ın sesi de gücünün zirvesine erişmişti. Çok az sayıda şarkıcıda görülebilecek bir şekilde 5 oktava kadar bir ses aralığında şarkı söyleyebiliyordu. Bu olağanüstü yeteneğinin yanı sıra kendisine eşlik eden büyük orkestralarla beraber tarzını daha da geliştirdi ve 1950'de doldurduğu Voice of the Xtabay albümü hiç reklamı yapılmamasına rağmen 100.000'in üzerinde sattı.
Aynı yıl "Hollywood Bowl" da verdiği başarılı koserlerle de ünü tüm dünyaya yayıldı ve yurt dışı konserlerine başladı. Kendisine "İnka Prensesi", "Peru'lu diva", "egzotik müziğin kraliçesi", "Dünyanın en egzotik sesi" gibi lakaplar takılan Sumac tüm 50'ler boyunca dünya turneleri, plak kayıtları yaptı birçok filmde oynadı ve sonunda kendisine "Dünyanın 8.ci harikası" da dendi.
Şarkılarını eski Peru dilinde ve İspanyolca söyleyen Sumac İtalya turnesi sırasında aslında vokal yorumlamaya fazla açık olmayan İtalyanca arya ve şarkıları da büyük bir cesaretle yorumladı. Bunlardan "Sihirli Flüt" ve "Ay Işığı Sonatı"nı yorumladığı zaman 20 dakika ayakta alkışlanmıştı. Kendiyle yapılan röportajda soyunma odasına gelen ünlü bir İtalyan sopranonun kendisinden kendi müzik türüne geri dönmesini rica ettiğini, opera müziğini yapmaya devam ederse kendisi ile rekabet edecek hiçbir İtalyan sopranonun kalmayacağından yakındığını söylemiştir.
1961'de 2 haftalık bir turne için gittiği Sovyetler Birliği'nde aşırı yoğun talep üzerine tam 6 ay kaldı. Dönüşte kocasından ikinci ve son kez boşandı. 1970'lerin başında birkaç hayranının ısrarı ile "Miracles" (mucizeler) adlı bir psychedelic müzik albümü yaptı ancak beğenmeyip derhal piyasadan toplattı. Bu nedenle piyasada çok az olan 1971 tarihli bu albüm hayranları ve koleksiyonerler arasında değerli bir meta haline gelmiştir.
Plakları
- Voice of the Xtabay (1950)
- Flahooley (1951)
- Legend of the Sun Virgin (1952)
- Inca Taqui (1953)
- Voice of the Xtabay & Inca Taqui
- Mambo! (1954)
- Legend of the Jivaro
- Amor Indio (1957)
- Fuego Del Ande (1959)
- Recital (1961)
- Miracles (1971) Yma Rocks! (1998) adıyla CD olarak tekrar basıldı.
Rol aldığı filmler
- Secret of the Incas (1954) .... Kori-Tica
- Omar Khayyam (1957) .... Karina
- Música de siempre (1958)
- Las Canciones unidas (1960)
Müziğinin kullanıldığı filmler
Yma Sumac'ın birçok şarkısı filmlerin soundtrack'lerinde yer almıştı. Bunlardan bazıları:- Omar Khayyam (1957) "Lament" adlı şarkısı
- Men with Guns (1997) "Xtabay" adlı şarkısı
- The Big Lebowski (1998) "Ataypura" adlı şarkısı
- Aprile (1998) "Bo Mambo" ve "Gopher" adlı şarkıları
- Dead Husbands (1998) (TV) "Gopher Mambo"
- Happy, Texas (1999) "Gopher Mambo"
- Ordinary Decent Criminal (2000) "Gopher Mambo"
- Confessions of a Dangerous Mind (2002) "Gopher Mambo"
- The In-Laws (2003) "Gopher Mambo"
- Rebound (2005) "Hands Up"
- Die Österreichische Methode (2006) "Xtabay"
- King of California (2007) "Malambo No. 1"
0 yorum:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.