Edgar Degas (19 Temmuz 1834 – 27 Eylül 1917), tam adı Hilaire-Germain-Edgar Degas olan, Fransız ressam, heykeltıraş ve çizer. İzlenimcilik akımının kurucularından biri kabul edilse de ressam bu terimi reddedip gerçekçi olarak tanınmayı tercih ettiğini açıklamıştır. Tekniği başarılı bir ressam olan Degas, daha çok dans temalı resimleri ile tanındı. Çalışmalarının yarısından fazlası dansçılarla ilgiliydi. Bu çalışmaları aynı zamanda onun hareketin betimlemesindeki ustalığını gösteriyordu. Dans kadar at yarışları ve çıplak kadınlar çizmekte de başarılıydı. Portreleri de sanat tarihinin en başarılarından kabul edilir.
Degas, kariyerinin başlarında tarihi temalar işleyen bir ressam olmayı istedi. Bu sebeple titiz bir akademik eğitim aldı ve klasik sanat üzerine çalıştı. Otuzlarının başlarına geldiğinde kararını değiştirdi. Böylece çağdaş konuları geleneksel metodlarla resmeden, modern yaşamın klasik ressamı haline geldi.
Biyografi
Gençlik yılları
Degas, Célestine Musson De Gas ve Augustin De Gas'nın en büyük çocukları olarak Paris'te dünyaya geldi. Babası bankacıydı. Ressamın ailesi varlıklı sayılırdı. 11 yaşında Lycée Louis-le-Grand'e başlayan Degas, 1853 yılında edebiyat dalında derece alarak mezun oldu.Ressam çok küçük yaşlarda resme başladı. On sekiz yaşına geldiğinde evindeki bir odayı stüdyoya çevirdi ve Louvre'daki eserlerin kopyaları üzerine çalıştı. Fakat babası, onun hukuk okumasını istiyordu. Kasım 1853'te Paris'teki Hukuk Fakültesi'ne kaydını yaptırdı. Ancak derslerinden geçmek için hiçbir çaba sarfetmiyordu. 1855 yılında Degas çok saygı duyduğu Jean Auguste Dominique Ingres ile tanıştı. Ingres ona "Çizgiler çiz genç adam. Pek çok çizgi." tavsiyesinde bulundu. Aynı yılın Nisan ayında Degas, Ecole des Beaux-Arts'a (Güzel Sanatlar Okulu) kabul edildi. Orada Louis Lamothe ile birlikte çalıştı ve Ingres'nin tarzını takip etti.Temmuz 1856'da İtalya'yı ziyaret etti ve bu ülkede üç sene kaldı. O yıllar boyunca Michelangelo, Raphael, Titian ve Rönesans'ın diğer ressamlarının resimlerini kopyaladı. Akademik ve klasik sanat tekniklerini çalıştı ve bu konularda tecrübe kazandı.
Sanat kariyeri
1859 yılında İtalya'dan döndükten sonra Louvre'daki resimleri kopyalamaya devam etti. Orta yaşlarına kadar coşkulu bir kopyalayıcıydı. 1860'ların başında çocukluk arkadaşı Paul Valpinçon'u Normandiya'da ziyaret etti. Bu ziyaret sırasında at resimleri çizmeye başladı. 1865 yılında ilk defa Paris Salonu'nda bir eseri sergilendi. Jüri, Scene of War in the Middle Ages isimli tablosunu seçmişti. Bu tablo sergide çok fazla ilgi çekmedi. Gelecek beş sene boyunca Paris Salonu'na resimleri kabul edildi. Fakat Degas daha fazla tarihi resim çizmek istemiyordu. 1866 yılında çizdiği "Jokeyin Düşüşü" artık daha çağdaş konulara eğileceğinin işareti gibiydi. Sanatındaki bu değişikliğin esin kaynaklarından biri de 1864 yılında Louvre'da resim kopyalama çalışması yaparken tanıştığı Édouard Manet idi.1870 yılında Fransa-Prusya Savaşı çıktı. Degas da askere çağrılmıştı. Paris'i savunmak ona resim yapmak için çok az zaman bırakıyordu. Silah talimi sırasında gözlerinde bir sakatlık olduğu ortaya çıktı. Hayatının geri kalan kısmında da gözlerindeki problemler kalıcı oldu ve ressamı endişelendirdi
Savaştan sonra, 1872 yılında, Degas, erkek kardeşi René ve bazı akrabalarının yaşadığı New Orleans'a gitti ve orada uzun süre kaldı. Esplanade Bulvarı'nda yaşadığı süre boyunca pek çok esere imza attı. Bunların arasında aile üyelerinin portreleri de vardı. Ressamın New Orleans'ta çizdiği resimlerden biri de "New Orleans Pamuk Borsası" idi. Bu eser, Fransa'da büyük ilgiyle karşılandı ve yaşadığı süre boyunca bir müze tarafından satın alınan tek tablosu oldu.
Degas, Paris'e 1873 yılında döndü. Bir sonraki sene babasını kaybetti. Mülklerin paylaşımı sırasında Degas'nın erkek kardeşi René'nin büyük miktarda iş borcunun olduğu ortaya çıktı. Ailenin ismini koruyabilmek için Edgar Degas'nın evini ve kendisine miras kalan sanat koleksiyonunu satması gerekti. Böylece ressam bir anda kendini gelir elde etmek için sanatsal çalışmalarını satmak zorunda buldu.[10] Paris Salonu'nun büyülü ortamından çıkmak zorunda kalan Degas, kendini bir grup genç ressamla bağımsız sergiler açarken buldu. İzlenimci sergiler olarak adlandırılacak sergilerin ilki 1874 yılında açıldı. İzlenimciler, 1886 yılına kadar yedi sergi daha açtılar. Degas, bu organizasyonların düzenlenmesinde aktif rol alıyor ve çalışmalarını sergiliyordu. Fakat aslında gruptaki diğer ressamlarla ortak özelliği yoktu. Hatta onların dışarıda resim yapmasını alaya alıyordu. Sosyal konulardaki muhafazakarlığı yüzünden sergilerin yarattığı skandaldan ve beraber çalıştığı ressamların yaptığı reklamdan tiksiniyordu. Basının kendilerine yakıştırdığı ve popülerleştirdiği "İzlenimci" tanımını reddediyordu. Jean-Louis Forain ve Jean-François Raffaëlli gibi gelenekselci ressamların da bu sergilerde eserlerinin sergilenmesi konusunda ısrar ediyordu.
Eserlerinin satışından kazandığı paralarla finansal durumunu düzelttikten sonra, saygı duyduğu ressamların resimlerini tutkuyla toplamaya başladı. Bu ressamlar arasında eski ustalardan El Greco ve çağdaşlardan Manet, Camille Pissarro, Paul Cézanne, Paul Gauguin ve Van Gogh yer alıyordu. Üç ressamı ise idolleştirmişti: Ingres, Delacroix, ve Honoré Daumier. Bu ressamların eserleri koleksiyonun önemli parçalarıydı.
1880'lerin sonunda Degas fotoğrafa da ilgi duymaya başladı. Birçok arkadaşının fotoğraflarını çekti. Bunlar arasında Renoir ve Mallarmê de vardı. Ayrıca dansçıların ve çıplakların da bol miktarda fotoğrafını çekerek bunları resimlerinde ve çizimlerinde kullandı.
Yıllar geçtikçe Degas daha da içine kapanıyor ve çevresinden uzaklaşıyordu. Bu içe kapanmada bir ressamın özel hayatı olamayacağı düşüncesinin rolü vardı. Dreyfus Davası tartışması onun Yahudi karşıtı eğilimlerini ortaya çıkardı ve Yahudi arkadaşları ile arası bozuldu.Hayatının daha sonraki kısmında ressam bu kayıplar yüzünden pişmanlık duyacaktı.
1907 yılının sonlarında heykele ilgi duymaya başladı ve 1910'ların sonuna kadar heykelle ilgilendi. 1912'de ise bu ilgisine tamamen son verdi. Hiç evlenmeyen ressam hayatının son dönemlerini neredeyse kör, rahatsız bir şekilde Paris'in sokaklarını dolaşarak geçirdi. Bütün yakın arkadaşlarından uzakta üzgün ve yalnız geçirdiği yıllardan sonra 1917 yılında vefat etti.
KAYNAK: http://tr.wikipedia.org
By Edgar Degas - The Yorck Project: 10.000 Meisterwerke der Malerei. DVD-ROM, 2002. ISBN 3936122202. Distributed by DIRECTMEDIA Publishing GmbH., Kamu Malı, https://commons.wikimedia.org/w/index.php?curid=150047
0 yorum:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.