29 Mart 2013 Cuma

G.I. Joe: Retaliation (3D)(Misilleme))

G.I. Joe: Retaliation (3D)


Türü: Aksiyon, 3 Boyutlu


Yönetmen: Jon M. Chu


Senaryo: Rhett Reese ve Paul Wernick.
Yapımcı: Lorenzo di Bonaventura, Brian Goldner.
Görüntü yönetmeni: Stephen F. Windon.
Oyuncular: D. J. Cotrona, Byung-hun Lee, Adrianne Palicki, Ray Park, Jonathan Pryce, RZA, Ray Stevenson, Channing Tatum ve Bruce Willis ve Dwayne Johnson.
Dağıtım:UIP Filmcilik.

Film Süresi: 110 dk

Vizyon Tarihi: 29 Mart 2013
2009 yılında gösterime giren G.I. JOE: KOBRA’NIN YÜKSELİŞİ’nin dünya çapında 300 milyon dolardan fazla hasılat kazanması üzerine Paramount Pictures, MGM ve Skydance Productions, Hasbro ortaklığında bir di Bonevantura yapımı olan G.I. JOE: MİSİLLEME için çalışmalarına başladı. Devam filminde G.I. Joe’lar sadece ölümcül düşmanları Kobra’ya karşı mücadele etmekle kalmıyor, aynı zamanda devletin içinden kendi varlıklarını tehlikeye atan tehditlere karşı da mücadele vermek zorunda kalıyor.


 

Islah Evi

İronik Dili ile "Islah Evi" 31 Mart'ta Ortaköy Afife Jale sahnesi'nde!

Günümüz insanının kendine yarattığı korunaklı dünyanın sahteliğini, çarpıcı bir kurguyla gözler önüne seren, Didem Balçın, Kenan Ece ve Mustafa Üstündağ'ın performansıyla göz doldurduğu "Islah Evi", 31 Mart 2013, Pazar akşamı saat 18:30'da Ortaköy Afife Jale Sahnesi'nde!

Çamur'dan Tiyatro'nun ilk oyunu "Islah Evi"; 21. yüzyıl insanının balonunu sıkı bir vuruşla patlatıyor ve "terör"ün mağduru ve faili olmayı farklı bir bakışla sorgulatıyor. İronik dili ile dikkat çeken oyun; seyirciye bir fars kadar eğlenceli ama bir o kadar da gerilim yüklü anlar yaşatıyor. Didem Balçın, Kenan Ece ve Mustafa Üstündağ'ın performansıyla göz doldurduğu oyunda; demokrat, sosyal duyarlılığı yüksek, lüks evinde aşırı korunaklı bir şekilde, nezaketle yaşayarak mutlu bir evliliğe sahip olan aileye, günün birinde eski bir dost misafir gelir ve her şey birden değişir. Türkiye'de ilk kez Çamur'dan Tiyatro'nun sahneye koyduğu, Kenan Ece tarafından dilimize çevrilen Norman Lock'a ait "Islah Evi"nin yönetmenliğini Engin Alkan üstlendi.

Gerilim ve komedi hattında gidip gelerek seyirciye farklı bir seyir deneyimi yaşatan "Islah Evi"nin dramaturgisi Sinem Özlek, dekor tasarımı Cem Yılmazer ve Aslı Ersüzer, kostüm tasarımı Hilal Polat, ışık tasarımı Cem Yılmazer, müzikleri Özgür Pazarlı, afiş tasarımı ise Ekin Ergök tarafından gerçekleştirildi. Seyhan Arman, İsmail Oral ve Azer Şelte'nin yönetmen yardımcılığını yaptığı oyunun sahne teknisyenleri de; Yusuf Özal Çelik, Soner Cuger, Kemal Burak Alkan ve Burhan Temiz.

Didem Balçın, Kenan Ece ve Mustafa Üstündağ'ın rol aldığı Çamur'dan Tiyatro'nun ilk oyunu "Islah Evi"; 31 Mart 2013, Pazar akşamı saat 18:30'da Ortaköy Afife Jale Sahnesi'nde!

27 Mart 2013 Çarşamba

İstanbul Film Festivali Başlıyor


İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından Akbank sponsorluğunda düzenlenen 32.
İstanbul Film Festivali, heyecanı başlıyor! Programı açıklandığı günden bu yana
sinemaseverlerden büyük ilgi gören festival, iki hafta boyunca yıldız konukları İstanbul'da
ağırlayacak. 30 Mart–14 Nisan tarihlerinde düzenlenecek festivalin ilk günlerinde
İstanbul'da olacak konuklar arasında ünlü oyuncu Patricia Arquette ve usta yönetmenler
Bille August ile Mike Figgis yer alıyor.
Patricia Arquette ve Bille August, festivalin açılış töreni için İstanbul'da!
İstanbul Film Festivali'nin 29 Mart Cuma akşamı İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre
ve Sergi Sarayı'nda yapılacak açılış törenine, festivalde yer alan ulusal filmlerin ekiplerinin
yanı sıra ünlü oyuncu Patricia Arquette ve usta yönetmen Bille August da katılacak.
Roman Coppola'nın festivalde gösterilecek son filmi A Glimpse Inside The Mind Of Charles Swan III / Erkek Aklı filminin
yıldızlarından Patricia Arquette, festivalin açılış töreninde sahneye çıkacak. İzleyiciyle 1987 yılında buluşan A Nightmare on
Elm Street 3 / Elm Sokağı Kâbusu 3 filminde ilk başrol deneyimini yaşayan Patricia Arquette, Quentin Tarantino'nun yazıp
Tony Scott'un yönettiği, 1993 yapımı True Romance / Çılgın Romantik filmindeki rol arkadaşı Christian Slater ile birlikte,
Dennis Hopper, Gary Oldman, Christopher Walken, Samuel L. Jackson, Brad Pitt, Val Kilmer gibi usta isimlerle kamera
karşısına geçerek hızlı bir kariyere adım attı.
Ünlü oyunculardan oluşan Arquette Ailesi'nin ferdi Patricia Arquette, Tim Burton'un 1994 filmi Ed Wood ve David Lynch'in,
1997 yılında yayımlanan ünlü filmi Lost Highway / Kayıp Otoban'daki oyunculuğuyla da beğeni topladı. Kült filmlerin aranan
oyuncusu Patricia Arquette, 2005 yılında NBC'de yayımlanmaya başlayan Medium dizisindeki rolüyle Emmy Ödülü'nün sahibi
oldu. Patricia Arquette açılış töreninin yanı sıra, festivalin, SinemaTV sponsorluğundaki "Antidepresan" bölümünde
gösterilecek Erkek Aklı filminin, 30 Mart Cumartesi günü 13.30 seansında Atlas Sineması'nda yapılacak gösterimine de
katılarak sevenleriyle buluşacak.
Festival kapsamında Night Train to Lisbon / Lizbon'a Gece Treni adlı son filmi gösterilecek usta yönetmen Bille August da
festivalin ilk hafta sonunda İstanbul'da olacak. Festival takipçilerinden yoğun ilgi görmesi üzerine bir seans daha eklenen
Lizbon'a Gece Treni filminin Danimarkalı yönetmeni Bille August, ilk uluslararası başarısını, yönetmene 1985 Berlin Film
Festivali'nde C.I.F.E.J. ve UNICEF Ödülleri'ni kazandıran Busters Verden filmiyle yakaladı. Pelle the Conqueror / Fatih Pelle
filmiyle 1988 yılında Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye, 1989 yılında En İyi Yabancı Film dalında Oscar ve Altın Küre'nin
sahibi olan yönetmene, 1992 yılında çektiği, Ingmar Bergman'ın otobiyografik senaryosuna dayanan The Best Intentions
filmiyle yeniden Altın Palmiye'ye kavuştu.
Goodbye Bafana / Özgürlüğün Rengi filmiyle 2007 Berlin Film Festivali'nde Barış Ödülü'nü kazanan Bille August, festivalde
gösterilecek son filmi Lizbon'a Gece Treni'nde, 1993 yılında çektiği unutulmaz filmi The House of the Spirits / Ruhlar Evi'nde
de oynayan Jeremy Irons ile yeniden birlikte. Bill August, festivalin "Edebiyattan Beyazperdeye" bölümünde yer alan Lizbon'a
Gece Treni filminin, 30 Mart Cumartesi günü 16.00'da Atlas ve 31 Mart Pazar günü 11.00'de City's sinemalarında yapılacak
gösterimlerinin ardından festival izleyicileriyle buluşarak soruları yanıtlayacak. Filmin, 5 Nisan Cuma akşamı saat 24.00'te
Atlas Sineması'ndaki ek gösterimini de hatırlatalım.
Mike Figgis iki film ve bir sinema dersiyle festivalde!
Festival, ilk günlerinde bir önemli ismi daha ağırlayacak: 1996 yılında Oscar'a aday olan Leaving Las Vegas / Elveda Las
Vegas filminin ünlü yönetmeni Mike Figgis festivalde sinemaseverlerle buluşacak. Festivalin "Ustalar" bölümünde, Suspension
of Disbelief / Gördüğüne İnan ve Love Live Long / Çok Yaşa Aşk filmleriyle yer alan yönetmen festival kapsamında bir sinema
dersi de verecek.
Mike Figgis'in, Londra'dan yola çıkan Gumball Rallisi'nin İstanbul ayağını izlemek üzere şehrimize geldiğinde çektiği Çok Yaşa
Aşk, 2 Nisan Salı günü 14.00'da Pera Müzesi'nde gösterilecek. İstanbul'da yedi gün boyunca yaptığı çekimler sonucunda
gerçeklikle hayalin sınırlarını zorlayan, sadakatsizlik, yalnızlık ve hızlı yaşamın tatsız sonuçları üzerine cesur bir film ortaya
çıkaran Mike Figgis'in sinema dersi, filmin gösteriminin ardından, saat 16.00'da başlayacak. Dijital sinemaya adım atan ilk
yönetmenlerden Mike Figgis, Pera Müzesi'nde ücretsiz gerçekleştirilecek sinema dersinde, sinemanın yeni sınırlarından, dijital
sinemadan ve konu üzerine yazdığı kitaptan söz edecek. Mike Figgis ayrıca festivaldeki diğer filmi Gördüğüne İnan'ın, 2 Nisan
Salı günü 19.00'da Atlas sinemasında yapılacak gösterimine de katılarak takipçileriyle buluşacak.
Festival biletleri nerede, ne kadar?
Bu yıl da programındaki filmlerin niteliği ve çeşitliliğiyle öne çıkan 32. İstanbul Film Festivali, sinemaseverlere 20'nin üzerinde
bölümde 200'ü aşkın filmin yanı sıra usta sinemacıların katılacağı söyleşiler, atölye çalışmaları, sunumlar ve sinema
dersleriyle dolu iki hafta sunacak.
Festival biletleri, Biletix satış kanalları ile Atlas, Beyoğlu ve Rexx sinemalarındaki ana gişelerden temin edilebilir. Biletler
festival boyunca tüm festival sinemalarından da alınabilir.
Bilet fiyatları tam 15 TL, "Akbank Galaları" bölümündeki filmler dışında öğrenci ile 65 yaş ve üstü sinemaseverler için 10 TL.
Festival boyunca, hafta içi gündüz seansları (11.00, 13.30 ve 16.00) yalnızca 5 TL.
Lale üyelerinin. Lale üyeleri biletlerinde %25'e varan özel indirimlerden faydalanabiliyorlar. Festival Sponsoru Akbank'ın Axess
Kart sahipleri de, festival boyunca hafta içi gündüz seansları haricinde satın alacakları biletlerde %20 özel indirimden
yararlanıyor.

26 Mart 2013 Salı

Belgin Doruk


Belgin Doruk , (d. 28 Haziran 1936 , Ankara - ö. 26 Mart 1995 , İstanbul) Türk sinema sanatçısı.
Türk sinemasının 'Küçük Hanımefendi' ismiyle anılan yıldızı Belgin Doruk, 1952'de ortaokul son sınıftayken Yıldız Dergisi
ve İstanbul Film'in açtığı yarışmayı Ayhan Işık ve Mahir Özerdem ile birlikte kazanarak sinemaya geçti ve ilk filmi olan
Çakırcalı'nın Definesi 'ni çevirdi.
1953'te yapılan güzellik yarışmasında "Türkiye İkinci Güzeli" seçildi. Türk sinemasının bir döneminde en çok film çeviren
ve en çok sevilen oyuncu oldu.
Sinemada ilk çıkışını, Yeşil Köşkün Lambası filmiyle yaptı. Enver Paşa'nın yeğeni olan yönetmen Faruk Kenç ile evlenip
boşanan Doruk'un bu evlilikten Gül (1955-) adında bir kızı oldu, daha sonra yapımcı Özdemir Birsel ile evlendi ve bu
evliliğinden de Aydın (1967-) adında bir oğlu oldu.
Zeki Müren 'le birçok filmde başrol oynadı (1955'te 'Son Beste', 1959'da 'Kırık Plak', 1961'de 'Hep O Şarkı', 1962'de
'Bahçevan', 1963'de 'İstanbul Kaldırımları', 1964'te 'Hayat Bazen Tatlıdır').
1964 yılında Orhan Elmas 'ın yönettiği 'Duvarların Ötesi' adlı filmde Tanju Gürsu ile başrolü paylaştı. Ayhan Işık ile iyi bir
ikili oluşturdu ve birlikte çevirdikleri 'Küçük Hanımefendi' serisi çok tutuldu. Melodramların ve duygusal güldürülerin
değişmez oyuncusu oldu.
1970'te yapılan 2. Adana Film Festivali 'nde 'Yuvanın Bekçileri' filmiyle En İyi Kadın Oyuncu ödülünü aldı. 1975'ten sonra
sinemadan ayrılan sanatçı, 26 Mart 1995 tarihinde İstanbul'da hayata veda etti.

Filmografisi
Gecekondu Rüzgârı 1972
Pamuk Prenses Ve 7 Cüceler Ana Kraliçe 1970
Gönül Meyhanesi 1970
Küçük Hanımın Şoförü 1970
Şahane İntikam 1969
Ayşecik Yuvanın Bekçileri Leyla 1969
İstanbul'u Sevmiyorum 1968
Kanlı Nigâr Kanlı Nigâr 1968
Atlı Karınca Dönüyor 1968
Yıkılan Gurur 1967
Toprağın Kanı 1966
Allahaısmarladık 1966
Allahaısmarladık Yavrum / Yarın Ağlayacağım 1966
Sevgilim Bir Artistti 1966
Bozuk Düzen 1965
Şoförün Kızı 1965
Bir Gönül Oyunu 1965
Hep O Şarkı 1965
Sayılı Dakikalar 1965
Kırık Hayatlar Vadide 1965
Güzel Bir Gün İçin 1965
Yasak Cennet 1965
Satılık Kalp Selma 1965
Evcilik Oyunu 1964
İstanbul Kaldırımları 1964
Suçlular Aramızda 1964
Aşk ve Kin 1964
Duvarların Ötesi 1964
Bitirimsin Hanım Abla 1964
Şoförler Kralı 1964
Bahçevan 1963
Kahpe 1963
Acı Aşk 1963
Akdeniz Şarkısı 1963
Aşk Tomurcukları 1963
İlk Göz Ağrısı 1963
Kadınlar Hep Aynıdır 1963
Hayat Bazen Tatlıdır 1962
Küçük Hanımın Kısmeti 1962
Aşka Karşı Gelinmez 1962
Yalnızlar İçin 1962
Küçük Hanımın Şoförü Neriman 1962
Daima Kalbimdesin 1962
Gönül Avcısı 1962
Küçük Hanım Avrupa'da Neriman 1962
Kızıl Vazo 1961
Küçük Hanımefendi Neriman 1961
Tatlı Günah 1961
Aşkın Saati Gelince 1961
Bir Demet Yasemen 1961
Bir Yaz Yağmuru 1961
Bülbül Yuvası 1961
Düğün Alayı 1961
Özleyiş 1961
Zavallı Necdet 1961
Aslan Yavrusu 1960
Gece Kuşu 1960
Satın Alınan Adam 1960
Ayşecik Şeytan Çekici 1960
Bir Yaz Yağmuru 1960
İlk Aşk 1960
Yeşil Köşkün Lambası 1960
Kanlı Firar Türkan Akyel 1960
Ömrümün Tek Gecesi 1959
Samanyolu 1959
Annemi Arıyorum 1959
Binnaz Binnaz 1959
Kırık Plak 1959
Ölmeyen Aşk Semra 1959
Hayat Cehennemi Nermin 1958
Beraber Ölelim 1958
Daha Çekecek Miyim? 1958
Kederli Yıllar 1958
Çileli Bülbül 1957
Çölde Bir İstanbul Kızı 1957
Mahşere Kadar 1957
Lejyon Dönüşü 1957
Kader 1955
Ölüm Korkusu 1955
Son Beste 1955
Öldüren Şehir Selma 1953
Köroğlu 1953
Çakırcalı Mehmet Efe'nin Definesi 1952
Kanlı Çiftlik 1952
Yavuz Sultan Selim Ağlıyor 1952

Dikkat Çekim Var kitap oldu



En Heyecanlı Yeri kitap oldu
Yaklaşık on yıl yayında kalan ve Türkiye’deki sinema kültürünün gelişimine önemli katkı sunan sinema programı En Heyecanlı
Yeri artık kitap olarak raflarda.İSTANBUL - En Heyecanlı Yeri artık kitap olarak raflarda. Türkiye sinemasının son 10 yılından demetler Dikkat Çekim Var’da.
Arşiv niteliğindeki kitapta yer alan yirmi sohbet, Türkiye sinemasının son 10 yıl içerisinde ürettiği önemli filmlerin izini sürüyor,
bu üretimi gerçekleştiren önemli sinema insanlarıyla bu süreci ve filmlerin öyküsünü sayfalara taşıyor.
En Heyecanlı Yeri programını hazırlayıp sunan Ceylan Özçelik, programın farklı dönemlerinden seçtiği sohbetleri, konuşma diline
sadık kalarak kitaba aktardı. Her bir sohbete, anılarından beslenen giriş bölümleri yazdı ve kitaba, arşivinden tadımlık sinema
görselleri iliştirdi.
“Bizi güzel insanların güzel filmleri mahvetti. Memlekette doğru söyleyen filmlerin dokuz köyden kovulmadığı, üç beş salona
mahkum olmadığı bir sinema alemi düşledik. Öncelikle, kitaba konuk ettiğimiz, bizi eserleriyle türlü hislere gark eden tüm
yönetmenlere, oyunculara, film ekiplerine saygılarımı sunuyorum ve en başa dönüyorum. Sene 2002'ydi. Kasım ayındaydık.
Kurgucu arkadaşım Sertan'la bir Moda kahvesinde içeriği, biçimi ve bölümlerin adlarını konuşuyorduk. Ancak programa isim
bulamıyorduk. Cenk ve Erdem "En Heyecanlı Yeri olur mu?" deyiverdi. Oldu.'' (Kitaptan)
Hediye DVD
Kitapla birlikte sunulan Tiglon etiketli DVD’den Sırrı Süreyya Önder ile Engin Günaydın’ın kültleşen Yeraltı sohbetleri ve En
Heyecanlı Yeri’nin Tuncel Kurtiz ile Erden Kıral’ı konuk ettiği son bölümü izlenebiliyor.
Kimler Var?
Dikkat Çekim Var’da, Ömer Kavur, Erkan Can, Önder Çakar, Ömür Atay, Selim Demirdelen, Kudret Sabancı, Yücel Yolcu, Reha
Erdem, Çağan Irmak, Özcan Alper, Semih Kaplanoğlu, Başak Köklükaya, Melih Selçuk, Yeşim Ustaoğlu, Osman Sonant, Onur
Ünsal, Derviş Zaim, İnan Temelkuran, Kadir Çermik, Öner Erkan, Damla Sönmez, Durul ve Yağmur Taylan, Ümit Ünal, Mehmet
Günsür, Onur Ünlü, Seren Yüce, Settar Tanrıöğen, İlksen Başarır, Nergis Öztürk, Derya Alabora, Tayfun Pirselimoğlu, Nazan
Kesal, Natali Yeres, Taner Birsel, Ercan Kesal, Serdar Akar, Emrah Serbes, Güven Kıraç ile yapılmış röportajlar yer alıyor.
Ceylan Özçelik'in hazırladığı Dikkat Çekim Var! 3 Nisan'dan itibaren kitapçılarda ve İstanbul Film Festivali kapsamında Atlas
Sineması'nda satışta.

İbrahim Odabaşı'dan "Cennet-i Hürremşah" Sergisi



Cennet-i Hürremşah Resim Sergisi
28 Mart-8 Nisan
Beyoğlu Belediyesi Cihangir Sanat Galerisi, 28 Mart- 8 Nisan 2013 tarihleri arasında
İbrahim ODABAŞI'nın "Cennet-i Hürremşah" resim sergisine ev sahipliği yapıyor.
Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası; plan tipi, tonozları, hünkâr mahfili, abanoz minberi,
kabartma hat bordürleri, eyvanları, sahınları, mihrabı ve birbirinden farklı üsluptaki
portalleriyle mimari ve sanat tarihimizin emsalsiz kıymeti haiz, orijinal, özgün ve abidevî
bir eseri olarak 1985'te UNESCO tarafından dünya kültür mirası listesine alınmıştır. Divriği
Ulu Cami ve Darüşşifası'nın özellikle "cennet" tasvirleriyle müzeyyen muhteşem kapıları
adeta bir dantel, oya gibi işlenen üç boyutlu motif ve desenlerinin davetkâr endamıyla
görenleri büyülemektedir.
Yüksek sanat kudretiyle devrinin en özgün ve muhteşem eserini inşa eden mimar Hürrem Şah'ın eserde yarattığı akort ve
proportion, genç ressam İbrahim ODABAŞI'nın da ilham kaynağı olmuştur.
"Cennet-i Hürremşah" adlı resim sergisi, Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası'nın zarafeti, endamı ve bediiyatı üzerine söz
söylemek yerine renklerin ve desenlerin dalaletiyle yeni konfigürasyon ve stilizasyonlar çerçevesinde sanatseverleri temaşaya
davet etmektedir.
İbrahim ODABAŞI
1989 yılında Sivas'ta doğdu. İlk ve orta okulu Sivas'ta, liseyi Bursa'da okudu. 2007 yılında Cumhuriyet Üniversitesi Resim-iş
Öğretmenliği bölümü kazandı. Aynı yıllarda Ankara'da Celaleddin BİÇER ve Prof. Dr. Nihat BOYDAŞ'tan nazariyat ve ney dersi
almaya başladı. 2011 yılında Cumhuriyet Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müzik Anabilim dalı Yüksek Lisans programını
kazandı. Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Sivas Şubesi'nde ney dersi vermekte ve Sivas Kültür ve Sanat Derneği Klasik Türk
Müziği korosunda Ney icra etmekte. Resim çalışmalarına Sivas'taki atölyesinde devam etmektedir.
odabasiibrahim@hotmail.com
Tarih:28 Mart – 8 Nisan
Yer: Beyoğlu Belediyesi Cihangir Sanat Galerisi
Cihangir Caddesi, Cihangir Kat Otoparkı, No:9, Kat:1, Cihangir-Beyoğlu -İstanbul

24 Mart 2013 Pazar

Neyzen Tevfik





Tevfik Kolaylı (24 Mart 1879  ( Hicrî 1296 ] ; 1880); Bodrum , Muğla - 28 Ocak 1953; İstanbul ), ya da yaygın
bilinen adıyla Neyzen Tevfik, taşlamalarıyla tanınan Türk neyzen ve şairdir . Taşlama kitaplarının yanı sıra, çeşitli
taksimler ve saz semailerinin bestecisi olarak da bilinir.
Osmanlı döneminde istibdata karşı, Cumhuriyet yıllarında ise devrimlere karşı gelenlere karşı hicvini kullanmış;
haksızlığa, yolsuzluğa ve yozlaşmışlığa karşı şiirler yazmıştır. Birçok defa tutuklanmış, ama kısa süre sonra serbest
bırakılmıştır.
Bektaşi tekkesine mensup olmuş, hayatının büyük bölümünü İstanbul'da çeşitli hanlarda geçirmiştir. Son dönemlerinde
Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi 'nde kendine ayrılan 21. koğuşta kalmıştır. 1930'larda kısa süreyle kendine
bağlanan aylık haricinde düzenli bir geliri olmamıştır ve hayatı boyunca sara nöbetleri ile uğraşmıştır. Aynı zamanda rakı
başta olmak üzere çok fazla içki içtiği bilinmektedir.
Hayatı
1879 yılının 24 Mart Pazartesi günü [ kendi bir beyitinde belirtiğine göre Hicrî 1296 yılında  Muğla'nın Bodrum
ilçesinde, Emine Hanım ve Hasan Fehmi Bey'in ilk oğlu olarak doğdu. Ahmet Şefik adında bir de kardeşi vardır. 'Kolaylı'
soyadı, Soyadı Kanunu 'nun çıkmasından sonra, babası Hasan Fehmi Bey'in Samsun 'un Bafra ilçesine bağlı Kolay
beldesinden olduğu için aileye aldığı soyadıdır.
Çocukluk ve gençlik yılları
Bodrum'daki çocukluk yıllarında babası ile birlikte genellikle, Tepecik Camii'nin yakınındaki kahvede vakit geçirirken
kahveye gelen dervişlerin üflediği, sonradan ustası olacağı ney dikkatini çekti ve kendi de üflemek istedi. Babası eğitim
hayatını olumsuz etkileyeceğini düşünerek o erken yaşlarda buna izin vermedi. Çocukluk arkadaşlarından Avram Galanti ,
Tevfik'in düdükler yapıp çalarak civardaki çocukları etrafında topladığını ve ilham kaynağının deniz olduğunu anlatır. [
Bir yandan şiire olan ilgisi de çevresinden duyduğu halk hikayeleri vasıtasıyla bu erken yaşlarda başlamıştı.
Sara nöbetleri
1892'de, on üç yaşındayken babasının tayini ile birlikte Urla 'ya taşındı ve bir süre burada okudu. Bu esnada, taşındıktan
yaklaşık bir yıl sonra, 1893'te tanıştığı neyzen berber Kâzım'dan ney dersleri almaya başladı ve aynı yıl ilk sara nöbetini
de geçirdi. Yedi yaşındayken, kent çarşısında Muğlalı Kel Mülâzım Ağa müfrezesinin yakaladığı eşkiyaların halka
gösterdiği sırıkların ucundaki kesik başlarını gören Tevfik'in yaşadığı rahatsızlık ilk önce olağandışı bir durgunluk, birkaç
yıl sonra da, ilk defa 1893'te olmak üzere, sara nöbetleri halinde kendini gösterdi. Okulu bırakmasına sebep olan ve ilk
önce neyin sesi yüzünden olduğu sanılan hastalığın tedavisi için annesi bir çok doktora ve hocaya danıştı fakat sonuç
alamadı. En sonunda hastalığı kontrol altına almayı başaran, annesinin götürdüğü İstanbul'da Pepo adlı bir doktor oldu.
Doktor "fazla üzerine gidilmemesi gerektiğini" ve "en çok hoşlandığı şeyleri yapmasına izin verilmesi"ni söylemiştir. Bu
sayede hem hastalık bir nebze kontrol altında kalır, hem de bu ona 'Neyzen' lakabını kazandıracak olan neye devam
etmesini sağlar.
Lise ve medrese yılları
Bir süre sadece neyiyle ilgilenip gezdikten sonra hastalığının kontrol altına alınmasının ardından en azından eğitimini
bitirmesi için babası tarafından yatılı olarak İzmir İdadisi'ne gönderildi fakat tekrar başlayan sara nöbetleri yüzünden
eğitimi yeniden yarıda kaldı. İzmir Mevlevihanesi'ne giderek kendini neyine verdi. İzmir'in bu yıllarda istibdat yönetimi
tarafından sürgün yeri olarak kullanılmasının neticesinde, kovulan aydınların uğrak yeri olan bu mevlevihanede
Tokadizade Şekip, Tevfik Nevzat, Şair Eşref ve Ruhi Baba gibi ünlü kişilerle tanıştı. Türkçe, Arapça ve Farsça dersleri
aldığı bu kişilerden Şair Eşref aynı zamanda ona hicvi öğretti. Bu sayede 13 Mart 1898'te Muktebes dergisinde ilk şiirini
yayımlattı.
On dokuz yaşında babası onu eğitim için bu sefer İstanbul'a, Fethiye Medresesi'ne gönderdi. Burada zamanının çoğunu
Galata ve Yenikapı mevlevihanelerinde geçiren Tevfik Mehmet Akif Ersoy 'la ve onun yardımıyla dönemin seçkin
sanatçılarıyla da tanıştı; ondan Fransızca, Arapça ve Farsça dersleri aldı, aynı zamanda ona ney öğretti.
İbnülemin Mahmut Kemal, Uşakizade Halit Ziya, Ahmet Rasim, Tevfik Fikret , Tanburi Cemil, Yunus Nadi , Udi Nevres ve
Hacı Arif Bey gibi isimlerin arasında kendini geliştirme fırsatı bulan Tevfik, 1900'de bir plak doldurma girişiminde de
bulundu. Gülistan Plak Mağazası'nın sahibi Hafız Aşir Bey'le beraber yaptıkları denemelerde çok içkili olduğu için plaklar
zar zor doldurulsa da yine de basılıp piyasaya verildiler. Bu plakların sayısı çok sonradan Azâb-ı Mukaddes (1949)
kitabının önsözünde belirttiğine göre yüze yakındır. Bu zamanlarda, saray çevresinde bile davet edilen, köşk, yalı ve
konaklara çağırılan meşhur bir neyzen olmuştu.
Mehmet Akif Ersoy'un verdiği setre pantolonu cüppe ve şalvar yerine giymesi, akşamları medrese dışında kalması
rahatsızlık yaratınca 1901'de medreseden ayrıldı. Babasının tanıdığı ve sonradan Şeyhülislam olacak olan Musa Kazım
Efendi onu derslerine kabul ederek bu sayede Şair Şeyh Vasfi, Ahmet Mithat Efendi , Muallim Naci gibi yazar ve şairlerle
tanışmasına ön ayak oldu. Bu süreçte bir süre Fatih 'teki Şekerci Hanı'nda, daha sonra da Çukurçeşme'de bulunan Ali
Bey Hanı'nda kaldı; Sirkeci 'de, İstasyon Gazinosu ve Güneş Kıraathanesi'nde baskı rejiminin karşıtı gençlerle ülkenin
sorunlarıyla ilgili ve istibdata karşı konuşmalar yaptı. Bu konuşmalar yüzünden bir gün Ziya Şakir tarafından
jurnallenerek gözaltına alındı ve daha önce otuz beş kere jurnallendiğini de öğrendiği sıkı bir sorgulamadan geçirildi, on
beş gün sonra salındı. Yine de, jurnallenmiş biri olarak, peşinde gezen hafiyeler yüzünden hem kendi hem arkadaşlarının
iyiliği için onlardan uzaklaşarak zamanını Beyoğlu meyhanelerinde geçirmeye başladı.
Bektaşilik ve Mısır yılları
1902 yılında bektaşi dervişi oldu. Sütlüce Bektaşi Tekkesi'ne devam ettiği bu zamanlarda Şeyh Mümin Paşa'dan nasip
aldı ve hayatının geri kalanını da şekillendirecek bu inancı ve biçimi benimsedi.
İstanbul'da baskının iyice artmasının sonucunda Şair Eşref ile beraber 13 Ocak 1902 Perşembe günü "Mesajeri" vapuru
ile Mısır 'a gitti. Bir arkadaşı ile bir Neyzenler Kahvehanesi açarak işletmeye başladı, geçimini neyi ve şiirleriyle
sağlamaya devam etti, Özbekiye Saz Bahçesi'nde plaklar doldurdu. Alkolün etkisiyle bir buluşma esnasında tabancasını
ateşlemesi ve duruşma esnasında da yargıca "haksızlık yapıyorsunuz" demesi yüzünden altı ay hapse mahkum oldu ama
itiraz ederek bir buçuk ay sonra özgürlüğüne kavuşup iki ay kadar Feride adında Lübnanlı bir kadınla yaşadı.
Bu sıralarda, ilk önce İstanbul Kıraathanesi'nde okuduğu Abdülhamid’in Ağzından Bir Nutk-ı Hümâyun hicvi yüzünden
tutuklanmak istense de çevresi sayesinde kurtulmayı başardı; fakat daha sonra Türk Aydınlarının Mısır Hidivi Hakkındaki
Düşünceleridir başlıklı yazısı gazetelerde yayımlanınca kesinlikle tutuklanması hakkında karar verildi. Bu yüzden sığındığı
Bektaşi "Kaygusuz Sultan" tekkesinde bir süre kaldıktan sonra meşrutiyetin tekrar ilanıyla beraber İzmir'e döndü.
II. Meşrutiyet yılları
8 Ağustos 1908'de İzmir'den İstanbul'a geçerek Fatih Çemberlitaş 'ta bir hana yerleşti. Meşrutiyet'ten beklediğini
alamaması uzun sürmedi. Ferah Tiyatrosu'nda Sabah-ı Hürriyet adlı oyunu izlemeye gittiğinde oyunun İttihat ve Terakki
Cemiyeti tarafından yasaklandığını öğrendi ve bunun üzerine yaptığı konuşma yüzünden kısa bir süre sonra serbest
bırakılmak üzere tutuklandı.
1910 yılında annesinin ısrarları ile babası ve kardeşinin karşı çıkmasına rağmen Cemile Hanım ile evlendi fakat evlilikleri
yürümedi. Kayınbabası eşini ve Leman adını verdiği kızını da alıp götürdü.
I.Dünya Savaşı 'nda Muhtar Paşa'nın emrinde mehterbaşı olarak görev yapmaya başladı. Düzenli askerlik hayatını pek
benimseyemeyen Tevfik sık sık Muhtar Paşa ile tartışsa ve çekip gitse de dönemin İstanbul Merkez Komutanı Albay
Cevat Bey sayesinde tekrar tekrar geri döndü. Üstelik bazı kaynaklara göre dönemin Harbiye nazırı Enver Paşa'nın
yalısında verdiği konseri izleyen Alman bir komutanın davetlisi olarak Romanya'da piyano eşliğinde konser
verdi. [
Cumhuriyet yılları
Cumhuriyetin ilanı sıralarında kardeşinin yanına Ankara'ya gitti ve 1926 yılında tanışacağı Mustafa Kemal 'i ve Kurtuluş
Savaşı 'nı yücelten şiirler yazdı. Bu dönemde yazdığı şiirlerden cumhuriyeti ve getirdiklerini benimsediği, ona karşı olan
unsurlara da savaş açtığı görülebilir. Cumhuriyetin ilk yıllarında Hasan Sâit Çelebi’nin yardımıyla Azâb-ı Mukaddes adı
altında bazı kitap yayımlama girişimleri olsa da başarılı olamadı.
Geçirdiği sara nöbetleri ve yüksek alkol tüketimi nedeniyle bundan sonra da sıklıkla gideceği Toptaşı Tımarhanesi ve
Zeynep Kamil Hastanesi'nde tedavi görmeye başladı. Bir süre sonra eski arkadaşı Mehmet Akif Ersoy'u ziyaret için
Mısır'a geçti ve bir yıla yakın bir süre kaldıktan sonra geri döndü. 1930'larda İstanbul Valisi Muhittin Üstündağ 'ın
yardımıyla parasal anlamda destek olması için konservatuarda görevlendirilerek kendine bir aylık bağlandı.
1940'larda ise yine valinin oluru ve aynı zamanda doktoru olan bazı dostlarının (Mazhar Osman ve Rahmi Duman)
yardımı ile Bakırköy Akıl Hastanesi'nde 21 no'lu koğuşa tam anlamıyla yerleşti. Otel odası gibi kullandığı bu koğuşta ve
hastanede çevresine yine şiir ve felsefe ile ilgili bilgiler sundu. 9 Mart 1946'da basın yararına bir konser verdi. İhsan
Ada, sonunda 1949 yılında, onun gözetimi altında, eserlerini Azâb-ı Mukaddes adı altında kitaplaştırdı. 1950'de Onu
Affettim ve sonra Ağlayan Şarkı adındaki 2 filmde rol aldı. Arkadaşlarının ısrarı üzerine, ölümünden önce son yıl olan
1952'de Şehir Komedi Tiyatrosu'nda jübilesini yaptı.
Yaşayış şekli ve alkol
Neyzen Tevfik'in düzenli bir geliri olmadığı sanılmaktadır. Genellikle, neyi ve şiirleriyle para kazanmaya çalışmış, sadece
1930'lu yıllarda kendisine devlet tarafından bir aylık bağlanmıştı. Kuralları pek umursamadan sürdürdüğü yaşamında
özellikle rakı başta olmak üzere içkinin çok büyük etkisi vardır. Yozlaşan toplum, dini istismar ve Atatürk'ün devrimlerine
karşı çıkılmasına karşı bir duruş sergiledi. Özellikle hazırcevaplığıyla tanınırdı, bu sayede bir çok fıkranın konusu olmuş,
aynı zamanda hicivde de başarılı olmuştur.
Ölümü
28 Ocak 1953'teki ölümünün ardından Beşiktaş'taki Sinan Paşa Camii 'nde cenaze namazı kılındı. Civardaki cadde ve
sokakları dolduran profesörler, memurlar ve bazı ileri gelenlerin yanında kendilerine çeki düzen vermeye çalışmış
sarhoşlar ve sokak serserilerinden oluşan ] büyük bir kalabalığın eşliğinde Barbaros Bulvarı 'ndan geçerek defnedildiği
yere ulaştırıldı. Mezarı bugün Kartal Merkez Mezarlığı'ndadır.
↑Bir Bölüm Geri Atla
Ailesi
Çocukluğunu geçirdiği Bodrum'da beraber olduğu ailesi ile ilgili çok sınırlı kaynakta belli başlı bilgiler bulunmaktadır.
Annesi hakkında herhangi bir bilgi olmamasına rağmen babası ve kardeşi ile ilgili aşağıdakiler söylenebilir.
Babası Hasan Fehmi Kolaylı
Soyadı Kanunu çıkınca aslen Samsun 'un Bafra ilçesine bağlı Kolay beldesinden olduğu için ailesine "Kolaylı" soyadını
alan Hasan Fehmi Bey, Neyzen'in ifadesi ile annesi ile birlikte "yüzünde riyasız, masum bir insanlık ifadesi" [1] bulunan
kültürlü, sanatsever ve Tevfik gibi nükteci bir Rüştiye öğretmeniydi.
Kardeşi Ahmet Şefik Kolaylı
Tevfik'e, anılarına ve eserlerine sahip çıkan, büyük önem veren ve ansiklopedilerde adının yer almasında büyük pay
sahibi olan[1] Şefik Bey sığır vebası , tavuk kolerası aşısı, antraktsa teşhis çiçek aşısı ve Anadolu keçilerinin plöro-
paömonisi konularında çalışmalar yapmış bir bakteriyologdu. İstiklal Savaşı 'ndan sonra atandığı Pendik
Bakteriyolojihanesi'nde 1939 yılına kadar müdürlük, 1939-1945 yılları arasında Tarım Bakanlığı teftiş heyeti üyeliği ve
bundan sonra 1951'e kadar da Tarım Bakanlığı Müsteşar Yardımcılığı yapmıştır.
↑Bir Bölüm Geri Atla
Sanatı
Neyzenlikteki ustalığıyla beraber, hiciv sanatını kullanarak şiirlerinde toplumdaki eşitsizliğe, haksızlığa ve zulme, siyaset
ve dini baskı ve çıkarcılığa değindi.
Edebiyatı
Neredeyse tüm hayatı boyunce baskı ve zulme karşı çıkan Tevfik'in şiirlerindeki yergi ve taşlamaları onu bu türde Nef'i
ve Eşref'ten sonra en önemli üçüncü edebiyatçı konumuna getirmiştir. [ kaynak belirtilmeli ] Şiirlerinde sık sık, 1900'de
yazdığı Sahne-i ömrümden nefs-i emmareye hitabım [7] şiirinin ilk kıtasındaki gibi müstehcen sözlere ve bu yolla yapılan
taşlamalara rastlanır:
“ Alemin bağ-zârını sikeyim!
Sümbül ü verd ü nârını sikeyim!
Andelib-i nizârını sikeyim!
Hâsılı nev-baharını sikeyim!

Bu isyan tarzı ve Osmanlı döneminde yazdığı eserler defalarce jurnallenmesine ve tutuklanmasına sebep olmuştur.
Cumhuriyet döneminde ise yine mevcut rejime ve Atatürk'ün devrimlerine, ilkelerine karşı çıkanlara göndermelerde
bulunmuş, Atatürk'ün ölümünden sonra 1938'de aşağıdaki O ölmedi adlı şiiri kaleme almıştır:
“ Tanrı ölmez, O dilerse görünür bir müddet,
Kaybolunca O’nu kalbinde bulur her millet.
Biliyormuş kaderin cilvesini evvelce,
Bütün ecrâm-ı semâ yasla büründü o gece.
Yaklaşan bir acı önce güneşi korkuttu,
Ay tutuldu diyemem gökyüzü mâtem tuttu.
Ata geçtin ebedin mevki-i müstahkemine
Bir direktif veriyor arza, beşer âlemine!
Bize ilhâm ile isâl ediyor her haberi,
Ki O’nun kudret-i külliye, emirber neferi.

Eserleri


Şiir kitapları
Hiç , 1919
Azâb-ı Mukaddes, 1949
Besteleri
Nihavent Saz Semaisi
Şehnazbuselik Saz Semaisi
Taksimler taş plak
Fıkra
Halk arasında neyzenliğinin ve şiirinin yanı sıra fıkralarıyla da tanınır fakat ağızdan ağıza aktarılan bu unsurlara
edebiyat dünyasındaki kaynaklarda rastlamak çok zordur. Başlıca bilinen fıkraları şunlardır:
Padişahçılık
Hamam sefası
Edep
Kırk yıllık ölü

23 Mart 2013 Cumartesi

Elizabeth Taylor


Dame Elizabeth Rosemond Taylor (d. 27 Şubat 1932 – ö. 23 Mart 2011) iki kez Oscar kazanmış Liz Taylor olarak da tanınan İngiliz oyuncu. 79 yaşında kalp yetmezliğinden dolayı hayatını kaybetmiştir.
Taylor oyunculuk becerileri ve güzelliğinin yanı sıra Hollywood da yaşam tarzı ve yaptığı çok sayıda evliliğiyle de tanınmaktadır. Taylor Hollywood'un altın çağının büyük oyuncularından biri olarak kabul edilir.
Taylor geçirdiği bir ameliyat sırasında tıbbi anlamda 5 dakika ölü kalmıştır. CNN'de yayınlanan Larry King Live isimli programda kendisi yaşadıklarını şöyle anlatmıştır:
"Michael Todd'un (uçak kazasında kaybettiği 3. eşi) ruhuyla karşılaştım. Ben de onunla burada kalmak istediğimi söyledim, fakat o bana dünyaya geri dönmem gerektiğini ve daha vaktimin gelmediğini söyledi. Onun aşkı ve sevgisi beni tekrar yaşama döndürdü."
Elizabeth Taylor yakın dostu Michael Jackson da dahil Hollywood'un bir çok ünlüsünün da mezarının bulunduğu Forset Lawn Memorial Park mezarlığında defnedildi.


21 Mart 2013 Perşembe

Işık ve Renklerin Dansı sergi


Kendine özgü çalışmalarıyla beğeni kazanan ressam Yüksel Yüceoral ile çalışan Melek
Atölyesi sanatçıları, karma yağlıboya çalışmalarından oluşan eserlerini sanatseverlerle
buluşturuyor.
Resim sanatçısı Yüksel Yüceoral ile çalışmalarına devam eden Melek Atölyesi
ressamlarının en güzel eserleri sanatseverlerle buluşuyor. Bahar temalı sergide
sanatçıların, klasik,empresyonist ve ekspresif tarzdaki özgün çalışmalarının en güzel
örnekleri 31 Mart – 7 Nisan tarihleri arasında görülebilecek.
Ressam Yüksel Yüceoral'ın evsahipliğinde açılacak serginin kokteyli ise 31 Mart Pazar
günü saat 18.00'de yapılacak.
Melek atölyesi ressamları; eserlerinde açık ve koyu değerlere yer vererek resimlerinde bütünlüğü sanatsal anlatımla sergiliyor.
Hayallere, gözlemlere ait duygular sanatçıların kendi pencerelerinden yansıtılıyor.

18 Mart Çanakkale Şehitleri Anma Günü Konseri


"18 Mart Çanakkale Şehitlerini Anma Günü" kapsamında düzenlenecek olan İDSO konseri,
Şef Antonio Pirolli yönetiminde 22 Mart Cuma günü Fulya Sanat Merkezi'nde ve 23 Mart
Cumartesi günü Cennet Kültür Merkezi'nde saat 20.00'de gerçekleşecek.
"Çanakkale Şehitlerini Anma Günü" konseriyle İDSO, vatan toprakları için kanını dökmüş
yurdun dört bir yanından gelen "Ölümsüz Mehmetçik"leri anacak. Şef Antonio Pirolli
yönetiminde gerçekleşecek olan bu anlam dolu konserde, F. Schubert'in bitmemiş 8 no.lu
senfonisinin ardından M. Sun'un Yurt Renkleri ile İzmir Rapsodisi eserleri yer alacak.
İDSO konser programının ilk eseri F. Schubert'in bitmemiş senfonisi olan 8 no'lu Si minör
eseri seslendirilecek. Melodi zenginliğiyle Schubert'in müziği, hümanist bir özellik taşır.
Schubert'in birçok bitmemiş eserinden biri olan Si minör senfoni, bestecinin bu eseri
neden bitiremediği konusu hala açıklığa kavuşamamıştır. Ölümünden sonra değeri anlaşılan bestecinin 9 senfonisi, çok sayıda
oda müziği ve piyano parçaları bulunmaktadır.
Program Muammer Sun'un Yurt Renkleri ile devam edecek. Eğitimci ve besteci kişiliği ile ön plana çıkan M. Sun, Elektra
(1958) ve Sultan Gelin (1964) gibi sahne müzikleri de besteledi. Çocuk ve gençlik korolarının kurulmasında büyük girişimlerde
bulunan Muammer Sun, Türk müzik eğitimi konusunda çalışmalar yapmış ve birçok kitaba da imzasını atmıştır. "Yurt Renkleri
Orkestra Süiti" eseri Uzun Hava, Dinleti, Ağıt ve Horonumsu olarak dört bölümden oluşmaktadır.
Konser Muammer Sun'un İzmir Rapsodisi eseriyle son bulacak. Canlı bir giriş müziği olarak başlayan eser, baştan sona kadar
akıp gitmesi için tasarlanmıştır. Bölümler birbirine kesintisiz bağlanır. Eserde İzmir'in ünlü Harmandalı zeybeğine de yer
verilmiştir. İkinci kez duyulan Harmandalı, eseri sona yaklaştırır. Koda'ya dönüşen giriş müziğiyle eser son bulur.
Yer: Fulya Sanat Merkezi Yer: Cennet Kültür Merkezi
Tarih: 22 Mart 2013 Cuma Tarih: 23 Şubat 2013 Cumartesi
Saat: 20.00 Saat:20.00
İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası (İDSO)
Şef: Antonio Pirolli
Program:
Fulya Sanat Merkezi
F. Schubert Senfoni No.8 Si minör (Bitmemiş Senfoni)
M. Sun Yurt Renkleri
M. Sun İzmir Rapsodisi
Cennet Kültür Merkezi
F. Schubert Senfoni No.8 Si minör (Bitmemiş Senfoni)
M. Sun Yurt Renkleri
Gelecek Konser: İDSO konseri 29 Mart Cuma günü saat 20.00'de Fulya Sanat Merkezi'nde gerçekleşecek Şef Orhun Orhon
yönetimindeki konsere, Solist Sophia Jaffe (Keman), Solist Roland Glassl (Viyola) ve Erdem Baydar ( Bas) yer alacak.
Konserde W.A. Mozart'ın Senfoni- Konçertant eseri ile D. Şostakoviç'in 1. no'lu senfonisi seslendirilecek.
Bilet Satış Yerleri:
Ana Gişe: Taksim Meydanı AKM Önü Tel: 0212 232 23 53
Konser Öncesi: Fulya Sanat Merkezi Gişesi ve Cennet Kültür Merkezi Gişesi
Online Gişe: mybilet.com

Adana Kültür Gunleri 21 Mart 23 Mart


Belediye Başkanı Azim Öztürk, tüm Adanalıları etkinliklere davet etti. Seyhan Kültür
Merkezi önünde Kayseri Mehteran Takımı'nın konseriyle açılışı yapılacak iki günlük
organizasyonda konferans, konser, kitap imza günleri, çizgi film ve belgesel gösterimi,
yemek yarışmaları düzenlenecek.
Hekimevi'nde gerçekleştirilen Kültür Günleri tanıtım toplantısında konuşan Azim Öztürk,
Adana'nın geçmişten bugüne ekonomi, sanayi, kültür, sanat ve sporda Türkiye'nin dünyaya
açılan kapısı olduğunu aktardı. Çukurova'nın bereketli topraklarından ülkeye mal olmuş
onlarca ismin yetiştiğine dikkat çeken Öztürk, "Gök kubbede hoş bir seda' bırakmak
anlayışıyla Adana Kültür Günleri'ni hayata geçirdiklerini kaydetti. Geçtiğimiz yıl 50 bini
aşkın kişinin katıldığı etkinliği geleneksel hale getirmeyi planladıklarını belirten Öztürk,
"Belediyelerin asfalt dökmesi, kaldırım, park–bahçe yapması zaten asli görevleridir. Esas
itibariyle belediyecilik insanların kalbine, ruhuna hitap edecek bir takım kültürel, sosyal projeleri de yaşama geçirmektir.
Gelinen noktada sosyal belediyecilik çalışmalarımız en az kentsel dönüşüm kadar, Toroslar'ın ötesine taşmıştır." dedi.
Bir taraftan şehrin fiziki değişim ve dönüşümünü yaparken, diğer yandan sosyal ve kültürel yapısına katkı koymanın
mutluluğunu yaşadıklarını vurgulayan Öztürk, 80 bin mezun veren SEYMER'lerin bunun bir göstergesi olduğunu anlattı. Nüfusu
2,5 milyona yaklaşan Adana'da ilk kültür merkezini inşa ettiklerini ifade eden Öztürk, "Bütün hemşerilerimizi iki günlük kültür
ziyafetine gelmelerini bekliyorum." diye konuştu. Bu yılki katılımcı sayısının 100 bini bulmasını tahmin ettiğini dile getiren
Azim Öztürk, benzeri faaliyetlere bundan sonra da her türlü desteği vereceklerini açıkladı.
DOLU DOLU İKİ GÜN
Kaynak Kültür Yayın Grubu, Adana Eğitim Gönüllüleri Derneği, Beyaz Yaka Kültür ve Yardımlaşma Derneği'nin işbirliğinde
gerçekleşen aktivitenin 23 Mart Cumartesi gün ki bölümünde saat 11.30'da Naci Tosun, 'Gönüller hareketi' konulu konferansı
sunacak. Saat 13.00'te Adana yemekleri yarışması yapılacak. Saat 14.30'da yine Naci Tosun 'Çanakkale bir hüzün tarihi'
başlıklı konferansı verecek. 17.00'de Ali Demirel konuşmacı olarak, 'İslam'da aile' temalı konferansa katılacak. 19.30'da ise
Seyhan Kültür Merkezi'nde Türk Halk Müziği Sanatçısı Reşit Muhtar, sahne alacak. 24 Mart Pazar günü ise 11.00'de Mustafa
Yılmaz, 'Yanık sinelerde dualar' başlıklı konferansı takdim edecek. 13.00'te SEYMER'ler arası yemek yarışması, 14.30'da
Mehmet Akar, 'Dava adamı', 17.00'de haber spikeri Kemal Gülen, 'camın arka yüzü' isimli konferansla Adanalıların karşısına
çıkacak.

20 Mart 2013 Çarşamba

Andrea Bocellı (Love In Portofino )







  • Vizyon Tarihi
    (1s 27dk)




  • Yönetmen:
    David Horn
  • Oyuncular:
    Andrea Bocelli, Sandy, Chris Bottidevamı...
  • Tür
    Concert, Müzik
  • Dünya müziğinin en sevilen tenorlarından olan Andrea Bocelli, “Besame Mucho, My Way, Love Me Tender, When I Fall in Love” aşk şarkılarını seslendirdiği müthiş Portofino konseri ile beyazperdeye geliyor. Dijital görüntü kalitesi ve 5.1 dijital surround ses teknolojisi ile sinemaya taşınacak olan konser, ünlü sanatçının 40 kişilik bir orkestrayla sahneyi paylaştığı olağanüstü yetenekli müzisyenlerle birlikte bir müzik şöleni sunuyor. Orkestrada keman virtuözü Caroline Campbell, vokalde Helene Fischer, trompette Chris Botti’nin yanı sıra Bocelli’ye nişanlısı Veronica Berti de “Something Stupid” şarkısının düetinde sahne alıyor.Concert
  • Falih Rıfkı Atay

    Falih Rıfkı Atay (1894, İstanbul - 20 Mart 1971, İstanbul), Türk gazeteci, yazar, milletvekili.
    Cumhuriyet döneminin en etkin gazetecilerindendi. İzmir'in kurtuluşundan sonra Mustafa Kemal Kemal ile tanışıp dostluğunu kazanan Falih Rıfkı, özellikle Atatürk’ü yakından tanıtan anılarıyla ünlendi. 1923-1950 yılları arasında milletvekili olarak siyasette yer aldı. Cumhuriyetin kurucusu Atatürk’e yakınlığı nedeniyle çok önemli olaylara tanıklık etmiş ve kişisel tarihi cumhuriyet tarihi ile özdeşleşmiştir


    Hayatı Sakarya ili Kaynarca ilçesi Büyükkaynarca köyünden İstanbul'a yerleşmiş bir ailenin çocuğu olan Falih Rıfkı Atay1894 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Babası Hoca Hilmi Efendi, annesi Huriye Cemil Hanım idi.
    Ortaokulu Mekteb-i Tahsil Mektebi’nde lise öğrenimini Mercan İdadisi’nde tamamladı. İdadide edebiyat öğretmeni olan Celal Sahir Bey (Erozan) ile kendisinden bir ileri sınıfta okuyan Orhan Seyfi (Orhon), edebiyat zevkinin gelişmesine yardımcı oldu. II. Meşrutiyet’in ilanı edildiği 1908 yılında girdiği Darülfünun Edebiyat Fakültesi’ni 1912’de bitirdi.
    1911’de ilk yazıları, Servet-i Fünun dergisinin genç yazarlara ayrılan ek sayfalarında yayımlandı. Tecelli (1911) dergisi ile Süleyman Bahri'nin yönettiği Kadın (1912) dergisinde Cenap Şahabettin ile Ahmet Haşim'in eserlerini hatırlatan şiirleri çıktı. 1912’den itibaren Tanin gazetesinde düz yazılar yayımladı.
    1913’te memuriyet hayatına başlayan Falih Rıfkı, Sadaret ve Dahiliye Nazırlığı kalemlerinde çalıştı. Dahiliye Vekili Talat Paşa ile birlikte resmi görevle Bükreş’e gittiğinde Tanin Gazetesi’ne röportajlar gönderdi. Bu dönemdeki yazıları, Türkçülük ve Türkçecilik akımlarının etkisini taşıyordu.

    I. Dünya Savaşı
    I. Dünya Savaşı’nda yedek subay olarak Suriye'ye gitti ve Cemal Paşa’nın özel kâtipliğini yaptı. Suriye ve Filistin'deki savaş anılarını Ateş ve Güneş (1918) kitabında topladı. Cemal Paşa'nın Bahriye Nazırı olması üzerine Kalemi Mahsusa müdür yardımcılığına getirildi (1917).
    1918’de Ali Naci (Karacan), Necmettin Sadık (Sadak) ve Kazım Şinasi (Dersan) ile birlikte Akşam Gazetesi’ni kurdu. Gazetede, Kurtuluş Savaşı’nı destekleyen yazılar yazdı. Damat Ferit Paşa hükümetinin vatanseverleri yargılamak üzere kurduğu, halk arasında “Kürt Nemrut Mustafa Divanı” diye anılan mahkemede Kurtuluş Savaşı’nı destekleyen yazıları nedeniyle idamı isterek yargılandı. İkinci İnönü Muharebesi’nin kazanılması üzerine Divan-ı Harp tutumunu değiştirince idamdan kurtuldu. 10 Eylül 1922’de Anadolu’ya geçti.


    Kurtuluş Savaşı
    Kurtuluş Savaşı’nı destekleyen yazılarını Tanin ve Hakimiyet-i Milliye gazetelerinde sürdürdü. Savaşın ardından Tetkik-i Mezalim Heyeti’nde görevlendirilen Falih Rıfkı, Halide Edip, Yakup Kadri, Mehmet Asım ile birlikte Yunan ordusunun yakıp yıktığı yerleri saptamak üzere tüm Batı Anadolu’yu dolaştı.

    Milletvekilliği

    1923’ten TBMM’ye girdi ve aralıksız 27 yıl milletvekilliği yaptı. 1923-1927 arasında Bolu , 1927-1950 arasında Ankara milletvekili olarak mecliste yer aldı. Bir yandan da çeşitli tarihlerde Hakimiyet-i Milliye, Ulus, Milliyet gazetelerinde başyazarlık yaptı. Köşe yazılarında Atatürk devrimlerini ve batılılaşmayı savundu. Yeni Türk Alfabesinin hazırlanması ve uygulanması sırasında Dil Encümeninde görev aldı. Ulus gazetesinin başyazarlığını yaptığı dönemde Ankara şehir planı jürisinde üyelik ve İmar Komisyonunda başkanlık yaptı. Bu dönemde 1937 yılındaki Trakya Manevraları'na katılmıştır.
    İzmir’in kurtuluşundan sonra tanıştığı Mustafa Kemal’in dostluğunu kazandı ve bu döneme an ilişkin anılarını Atatürk’ün Bana Anlattıkları (1955), Çankaya (1961) ve Atatürk Ne İdi? (1968) adlı kitaplarda topladı. Atatürk’ün çok yakınında bulunması ve önemli olaylara tanıklık etmesi yapıtlarına ayrı bir önem kazandırdı.
    Demokrat Parti'nin 1950'de iktidara geçmesinden sonra Dünya gazetesini kurarak (1952) muhalefete geçti; yeni iktidara karşı Atatürk devrimlerini savundu. Ölünceye dek bu gazetenin başyazarlığını sürdürdü. 20 Mart 1971’de kalp krizi sonucu İstanbul’da hayatını yitirdi. Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi.

    Edebiyattaki yeri
    Falih Rıfkı Atay, gezi yazılarını ve anılarını topladığı kitaplarıyla Cumhuriyet döneminde bu türlerin ilk özgün örneklerini verdi. Zeytindağı (anı-1932, 1964), Faşist Roma, Kemalist Tiran, Kaybolmuş Makedonya (gezi-1930) ve Pazar Konuşmaları (fıkra-1966) başlıca yapıtlarıdır.
    Atay, sağlam, çekici anlatımı ve duru Türkçesiyle basının en usta kalemlerinden biriydi. Türkçeyi süssüz, sanatsız ama etkin kullanmayı amaçladı. Siyasi konuları işleyen fıkra ve başyazılarıyla tanınan Atay gezi, anı, makale ve sohbet türlerinde birçok kitap yayımlamıştı; Cumhuriyet döneminin en etkin gazetecilerindendi.

    Eserleri


    Anı

    • Ateş ve Güneş (Suriye ve Filistin savaş anılan, 1918), • Zeytindağı (1932), • Atatürk'ün Bana Anlattıkları (1955), • Mustafa Kemal'in Mütareke Defteri (1955), • Çankaya (1961), • Batış Yılları (1963), • Atatürk'ün Hatıraları (1914-1919) • Atatürk Ne İdi? (1968)

    Gezi

    • Faşist Roma, Kemalist Tiran, • Kaybolmuş Makedonya (1930), • Deniz Aşırı (1931), • Yeni Rusya (1931), • Moskova-Roma (1932), • Bizim Akdeniz (1934), • Taymis Kıyılan (1934), • Tuna Kıyıları (1938), • Hind (1944), • Yolcu Defteri , (1946), • Gezerek Gördüklerim (1970).

    Fıkra

    • Eski Saat (1933), • Niçin Kurtulmamak» (1953), • Çile (1955), • İnanç (1965), • Kurtuluş (1966), • Pazar Konuşmaları (1966), •

    İnceleme

    • Başveren İnkılapçı (Ali Suavi Üzerine, 1954), • Atatürkçülük Nedir (1966), • Londra Konferansı Mektupları (1933), • Türk Kanadı (1941), • Kanat Vuruşu (1945)

    Monografi

    • Babamız Atatürk (çocuklar için, 1955)

    Kaynak:vikipedi özgür ansiklopedi

    18 Mart 2013 Pazartesi

    Cahide Sonku

    Cahide Serap ya da bilinen adıyla Cahide Sonku (27 Aralık 1916, Yemen - 18 Mart 1981, İstanbul), Türk sinema ve tiyatro oyuncusu. Türk sinemasının ilk kadın film yönetmeni ve ilk kadın yıldızıdır.

    Yaşamı

    16 yaşında Darülbedayi'ye girmiş, zamanla İstanbul Şehir Tiyatroları'nın gözde oyuncuları arasına girmiştir. Muhsin Ertuğrul döneminin önemli isimlerindendir. 1933'te "Söz Bir Allah Bir" filmiyle sinemaya geçti. Daha sonra 1950 yılında kendi adına Sonku Film şirketini kurdu. "Fedâkar Ana" filmiyle yönetmenliği denedi. Oyuncu Talat Artemel ile evlenip ayrıldı. Bir süre sonra Fabrikatör İhsan Doruk ile evlenen Sonku'nun bu evlilikten Ender adında (d. 1953) bir kızı oldu. Daha sonra bu eşinden de boşandı.
    "Bataklı Damın Kızı Aysel" adlı filmle ünlenen Cahide Sonku, o günden sonra adeta bir "fetiş" oldu ve hemen her filmde erkeklerin kalbini kırıp kaçan güzel kadın rolüyle izleyicinin karşısına çıktı.1963 yılında bir yangın sonucu kurmuş olduğu Sonku Film'in yanması üzerine iflas eden Cahide Sonku hayatının geri kalan kısmında kısa bir süre Şehir Tiyatrosunda çalıştı daha sonra buradan ayrılan Sonku ömrünün son yıllarını sefalet içinde geçirdi.
    1979 yılında Sinema Yazarları Derneği hizmet ödülünü aldı. Alkol bağımlısı olduğu da ileri sürülen Sonku, 1981'de Alkazar Sineması'nda fenalaşarak 64 yaşında öldü. Zincirlikuyu Mezarlığına defnedildi.

    Filmleri

    • Söz Bir Allah Bir 1933, oyuncu
    • Bataklı Damın Kızı Aysel 1935, oyuncu
    • Akasya Palas, 1940, oyuncu
    • Şehvet Kurbanı, 1940,oyuncu
    • Kıskanç, 1942, oyuncu
    • Yayla Kartalı, 1945, oyuncu
    • Senede Bir Gün, 1947, oyuncu
    • Fedakar Ana, 1949, yönetmen
    • Vatan ve Namık Kemal, 1951, yönetmen ve oyuncu
    • Beklenen Şarkı (film), 1954, yönetmen ve oyuncu
    kaynak:wikipedi özgür ansiklopedi

    Sadri Alışık


    Mehmet Sadrettin "Sadri" Alışık (d. 5 Nisan 1925, İstanbul - ö. 18 Mart 1995, İstanbul), tiyatro, sinema oyuncusu ve Türkiye'nin yetiştirdiği en büyük komedyenlerdendir. Oyuncu Kerem Alışık'ın babasıdır.

    Yaşamı
    5 Nisan 1925 yılında İstanbul'da doğdu. Çocukluk yıllarında tiyatroya ilgi duydu; okul piyeslerinde rol aldı. Beykoz Ortaokulu'nun (bugünkü adıyla Ziya Ünsel İlköğretim Okulu) ve ardından İstanbul Erkek Lisesi'nden mezun oldu.
    Bir süre Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü'ne devam etti. Sahneye 1939'da Eminönü Halkevi'nde amatör olarak çıkan Alışık, 1943'te Raşit Rıza Tiyatrosu'nda profesyonel oldu. Küçük Sahne, Oda Tiyatrosu, Kent Oyuncuları, Oraloğlu, vb. topluluklarda pek çok oyunda yer aldı.
    1946 yılında Faruk Kenç'in yönettiği Günahsızlar adlı film ile sinemaya adım attı. Sinemada, 1961-62'deki, Nejat Saydam'in yönettiği başrollerinde Ayhan Işık ve Belgin Doruk ile birlikte yer aldığı Küçük Hanımefendi serisi, 1964'ten başlayarak canlandırdığı Turist Ömer ve Ofsayt Osman tipleriyle ile dikkat çekti ve seyircinin beğenisini topladı. Yaşamı boyunca 200'ü aşkın filmde rol aldı.
    Afacan Küçük Serseri'deki rolüyle 1971 Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu, Yengeç Sepeti filmindeki rolüyle de Mehmet Aslantuğ'yla beraber 1994 Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde En İyi Erkek Oyuncu Ödülü'nü kazandı.
    Sadri Alışık, sinema kariyerinin yanında; bir dönem 45'lik plaklar doldurmuş ve gazinolarda çalışmış, ağırlıklı olarak İstanbul için yazdığı şiirlerinin toplandığı bir şiir kitabı yayımlamış ve yağlı boya ve kara kalem tablolara da imza atmıştır.
    Karaciğer, böbrek ve solunum yetmezliği ile kemik iliği hastalığı nedeniyle tedavi görmekte olan Alışık, 18 Mart 1995 tarihinde İstanbul'da yaşamını yitirdi. Sanatçının anısına, eşi Çolpan İlhan tarafından kurulan Sadri Alışık Kültür Merkezi'nce her yıl Sadri Alışık Sinema ve Tiyatro Ödülleri verilmektedir.

    Filmleri

    • Yengeç Sepeti (1994)
    • Saat Sabahın Dokuzu (1987-1989)
    • Şalvar Bank (1986) - Reşit
    • Bebek Davası (film) (1986) - Mahir
    • Kız Babası (1986) - Vedat
    • Çapkın Baba (1986) - Reşit Ağa
    • Çalıkuşu (1986-1988) - Miralay Hayrullah Bey
    • Eşşek Oğlum ve Ben (1986)
    • Babamın Namusu (1986)
    • Kartallar Yüksek Uçar (1983-1985) - Banazlı İsmail
    • Acı Hatıralar (1977) - Osman
    • Seyahatname (1977)
    • Hamza Dalar Osman Çalar (1976) - Osman
    • Saffet Beni Affet (1976) - Saffet
    • Ben Sana Mecburum (1976) - Hasan
    • Baş Belası (1976) - Baba
    • Deli Deli Tepeli (1975) - Konuk Sanatçı
    • Haşhaş (1975) - Recep
    • Ne Hakem (1974)
    • Ayyaş (1974)
    • Atını Seven Kovboy (1974) - Red Kit
    • Dertli (1973) - Haşmet
    • Dikiz Aynası (1973)
    • Turist Ömer Uzay Yolunda (1973) - Turist Ömer
    • Balıkçı Osman (1973) - Osman
    • Tatlım (1973) - Ferit
    • Sevgili Hocam (1972)
    • Afacan Harika Çocuk (1972) - Kazım
    • Gelinlik Kızlar (1972) - Sadi
    • Aynı Yolun Yolcusu (1972)
    • Kırk Yalan Memiş (1972) - Memiş
    • Ay Aman Of (1972)
    • Toto Kralı (1971)
    • Afacan Küçük Serseri (1971) - Hüsnü
    • Üvey Ana (1971) - Emin
    • Turist Ömer Boğa Güreşçisi (1971) - Turist Ömer
    • Ayıpettin Şemsettin (1971)
    • Ali Baba Kırk Haramiler (1971) - Ali Baba
    • Çılgın Yenge (1971)
    • Sevdiğim Uşak (1971)
    • Kavanoz Dipli Dünya (1971)
    • Cımbız Ali / Yırtık Niyazi (1971)
    • Tamam Mı Canım (1971) - Ali
    • Afacan (1970) - Osman
    • Fıstık Gibi (1970) - Fikri/Fikriye
    • Turist Ömer Yamyamlar Arasında (1970) - Turist Ömer
    • Erkeklik Öldü mü Abiler (1970)
    • Talihsiz Baba (1970)
    • Arkadaşlık Öldü mü? (1970) - Osman
    • İç Güveysi (1970)
    • Darıldın mı Cicim Bana (1970) - Osman
    • Ah Müjgan Ah (1970) - Hüsnü
    • İşler Karışık (1970) - Hüsnü/Orhan
    • Fatoş Talihsiz Yavru (1970) - Gariban
    • Tatlı Hayal (1970)
    • Zalim (film, 1970) (1970)
    • Altın Kalpler (1969)
    • Damga (1969)
    • Hancı (1969) - Turhan
    • Kaldırım Çiçeği (1969)
    • Turist Ömer Arabistan'da (1969) - Turist Ömer
    • Ağlama Değmez Hayat (1969) - Osman
    • Acı İle Karışık (1969) - Osman
    • Muhabbet Kuşu (1969) - İbrahim
    • Menekşe Gözler (1969)
    • Kırmızı Fener Sokağı (1968)
    • Dertli Gönlüm (1968)
    • Agora Meyhanesi (1968)
    • Yara (1968)
    • Benimle Evlenir Misin (1968) - Cafer
    • Efkarlı Sosyetede (1968) - Efkarlı Arif
    • Paydos (film, 1968) (1968) - Öğretmen Murtaza
    • Kız Kolunda Damga Var (1967)
    • Gecekondu Peşinde (1967)
    • Bekar Odası (1967) - Kazım
    • Serseriler Kralı (1967)
    • Marko Paşa (1967) - Marko Paşa
    • Şaşkın Hafiye Killing'e Karşı (1967) - Şaşkın Hafiye
    • Ağır Suç (1967) - Şevket
    • Ringo Kazım (1967) - Ringo Kazım
    • Serseri (1967) - Kazım
    • Hindistan Cevizi (1967) - Osman
    • Bitirimsin Abi (1967) - Kazım
    • Akşamcı (1967) - Osman
    • Günahkar Kadın (1966) - Osman
    • Gariban (1966) - Gariban Ali
    • Sevgilim Bir Artistti (1966)
    • Şoför Deyip Geçmeyin (1966)
    • Turist Ömer Almanya'da (1966) - Turist Ömer
    • Seni Bekleyeceğim (1966)
    • Milyonerin Kızı / İntikam Hırsı (1966)
    • Ah Güzel İstanbul (1966) - Haşmet İbriktaroğlu
    • Kaderin Cilvesi (1966) - Ahmet
    • Efkarlıyım Abiler (1966) - Gönlübol Arif
    • Sana Layık Değilim (1966) - Osman
    • Sokak Kızı (film, 1966) (1966) - Murat Giray
    • Karakolda Ayna Var (1966) - Taş Kasaplı Necati
    • Boyacı (1966) - Dalgacı Mahmut
    • Ava Giden Avlanır (1965)
    • Nazar Değmez İnşallah (1965)
    • Berduş Milyoner (1965)
    • Serseri Aşık (1965) - Doktor
    • Üç Kardeşe Bir Gelin (1965) - Sabri
    • Seveceksen Yiğit Sev (1965)
    • Komşunun Tavuğu (1965) - Şadi Soyubüyük
    • Adım Çıkmış Sarhoşa (1965)
    • Kocamın Nişanlısı (1965)
    • Şakayla Karışık (1965) - Ofsayt Osman
    • Turist Ömer Dümenciler Kralı (1965) - Turist Ömer
    • Yankesicinin Aşkı (1965) - Osman
    • Pantolon Bankası (1965)
    • Soytarı (1965) - Ethem
    • Hırsız (1965) - Osman
    • Kelebekler Çift Uçar (1964)
    • Fıstık Gibi Maşallah (1964) - Fikri/Fikriye
    • Bomba Gibi Kız (1964) - Kenan
    • Ahtapotun Kolları (1964)
    • Köye Giden Gelin (1964)
    • Beş Şeker Kız (1964)
    • Sokakların Kanunu (1964) - Yakışıklı, Ertuğrul
    • Erkek Sözü (1964)
    • Uçurumdaki Kadın (1964)
    • Turist Ömer (1964) - Turist Ömer
    • Sıkı Dur Geliyorum (1964)
    • Avare (1964) - Sedat
    • Taşralı Kız (1964) - Sami
    • Afilli Delikanlılar (1964) - Salih
    • Ayşecik Cimcime Hanım (1964) - Turist Ömer
    • Anadolu Çocuğu (1964) - Kasımpaşalı Kara Ali
    • Hızır Dede (1964) - Samim
    • Ayşecik Çıtı Pıtı Kız (1964)
    • Kendini Arayan Adam (1963) - Necdet
    • Aman Kimse Duymasın (1963)
    • Helal Olsun Ali Abi (1963) - Turist Ömer
    • Üç Öfkeli Genç (1963)
    • Bize de mi Numara (1963)
    • Geçim Dünyası (1963)
    • Dişi Kurt (1963) - Kudret Reis
    • Arka Sokaklar (1963) - Nejat Bey
    • İlk Göz Ağrısı (1963) - Adem
    • Korkusuz Kabadayı (1963)
    • Çalınan Aşk (1963) - Necmi
    • Maceralar Kralı (1963) - İsmet
    • Acı Aşk (1963)
    • Küçük Hanımın Kısmeti (1962)
    • Fatoş'un Bebekleri (1962) - Suat
    • Hayat Bazen Tatlıdır (1962) - Semih
    • Küçük Hanım Avrupa'da (1962) - Bülent Soysal
    • Ayşecik Yavru Melek (1962) - Kenan
    • Küçük Hanımın Şoförü (1962) - Bülent
    • Daima Kalbimdesin (1962) - Tarık
    • Seviştiğimiz Günler (1961) - Bülent
    • Şahane Kadın (1961)
    • Seni Benden Alamazlar (1961)
    • Silahlar Konuşuyor (1961)
    • Külkedisi (1961)
    • Aşkın Saati Gelince (1961) - Nuri
    • Küçük Hanımefendi (1961) - Bülent
    • Utanmaz Adam (1961) - Cengiz Han
    • Düşman Yolları Kesti (1959) - İdris Bey
    • Vatan Uğruna / Kıbrıs'ın Belası Kızıl Eoka (1959)
    • Hicran Yarası (1959)
    • Kalpaklılar (1959)
    • Zümrüt (1959) - Fuat
    • Şeytan Mayası (1959)
    • Yalnızlar Rıhtımı (1959) - Rıdvan Kaptan
    • Ben Kahpe Değilim (1959) - Ahmet
    • Altın Kafes (1958) - Eroinman Recep
    • Duvaklı Göl (1958)
    • İstanbul Macerası (1958)
    • İftira (1958)
    • Kahpenin Aşkı (1957)
    • Beş Hasta Var (1956) - Nusret
    • Izdırap Şarkısı (1955)
    • Sevdiğim Sendin (1955)
    • Battal Gazi Geliyor (1955) - Eflahun
    • Beyaz Şehir (1955)
    • Halıcı Kız (1953)
    • Soygun (1953)
    • Suçlu Benim (1953)
    • İki Süngü Arasında (1952)
    • Yavuz Sultan Selim Ağlıyor (1952)
    • Vatan ve Namık Kemal (1951)
    • Tanrı Şahidimdir (1951)
    • Kendini Kurtaran Şehir / Şanlı Maraş (1951)
    • Allahaısmarladık (1951)
    • Hürriyet Şarkısı (1951)
    • İstanbul Çiçekleri (1951)
    • Çakırcalı Mehmet Efe (1950)
    • İstanbul Geceleri (1950) - Kemal
    • Fato / Ya İstiklal Ya Ölüm (1949)
    • Günahsızlar (1944)
    Plakları
    • Yeşilçam'ın en üretken olduğu dönemler olan 1960'lı ve 1970'li yıllarda Fikret Hakan'dan Fatma Girik'e , Yılmaz Köksal'dan Hülya Koçyiğit'e kadar onlarca sinema oyuncusu müzik plakları doldurmuşlardı. Bu plak yapma furyasına Sadri Alışık da katıldı ve birkaç 45'lik plak da o doldurdu;
    1. 1964 - Avare / Dalgamıza Bakalım - Serengil Plak 10003
    2. 1964 - Tophane Rıhtımında / Turist Ömer - Melodi Plak 2161
    3. 1970 - Turist Ömer Arabistan'da / Turist Ömer - Saner Plak 1003

    Aldığı Ödüller

    • 1971 Antalya Altın Portakal Film Festivali, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü, Afacan Küçük Serseri
    • 1966 yılında, Atıf Yılmaz'ın yönettiği Ah Güzel İstanbul filmi ile Sanremo Bodrig Hera Güldürü Filmleri Şenliği - Gümüş Agaç Plakası Özel Ödülü.
    • 1994 tarihli, Yavuz Özkan'ın yönettiği Yengeç Sepeti adlı son filmi ile 1994 Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde En İyi Erkek Oyuncu ödülü.